Onlar bize şunu haykırıyor:
“Biz buradayız, biz teslim olmayacağız!”
Bugün yine Gazze bombalanıyor…
Bir annenin elinden koparılan çocuğun çığlığı, sadece Filistin’in değil, tüm insanlığın yüreğini parçalamalıydı.
Ama dünya sağır, dünya kör, dünya dilsiz…
Gazze’nin dar sokaklarında isimsiz kahramanlar direniyor!
Elinde tüfek değil, taş olan bir çocuk…
Üzerine kapanıp evladını korumaya çalışan çilekeş bir anne…
Sırtında kefenini giyip “ya şehadet ya özgürlük” diyen bir genç…
Onlar, koca dünyaya insanlık dersi veriyor…
Her bomba, sadece bir binayı değil, insanlığın onurunu da yıkıyor!
Her şehit, sadece bir bedeni değil, vicdanımızı da gömüyor toprağa.
Ve biz, çaresiz miyiz bilmiyorum… Ama biliyorum ki, içimiz kan ağlıyor.
Gazze’de öldürülen çocuk, aslında insanlığın öldürülmüş halidir.
Gazze’de paramparça edilen beden, aslında insanlığın ruhudur.
Bir annenin feryadı göğe yükselirken, dünya liderlerinin sessizliği yere çakılıyor.
Ama o isimsiz kahramanlar, enkazların arasından doğan güneş gibi direniyor.
Bir damla suyla yaralıya koşan çocuk, bir avuç ekmeği komşusuna veren kadın, karanlığın ortasında kandil olan gençler…
Onlar bize şunu haykırıyor:
“Biz buradayız, biz teslim olmayacağız!”
Gazze sadece Filistin’in değil, tüm insanlığın imtihanıdır.
Ve ne yazık ki bu imtihanı kaybediyoruz…
Çünkü Gazze’de sadece masumlar değil, adalet, vicdan ve insanlık da katlediliyor.
Ya Rab!
Gazze’nin sabrını zaferle taçlandır.
Yetim kalan çocuklara şefkatini indir.
Çilekeş annelerin gözyaşlarını cennet kokusuyla sil.
Direnen kahramanlara güç, şehit olanlara rahmet ver.
Ve bize, kardeşlerimizin acısını haykıracak bir yürek nasip et.
Gazze özgür olsun, ümmet uyanık olsun, insanlık yeniden dirilsin.
Âmin.
Âmin.
Âmin.