DOLAR
41,6842
EURO
48,9807
ALTIN
5.207,78
BIST
10.858,52
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
21°C
İstanbul
21°C
Hafif Yağmurlu
Pazar Parçalı Bulutlu
22°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
23°C
Salı Yağmurlu
19°C
Çarşamba Çok Bulutlu
17°C

Gazze Ablukası ve Uluslararası Hukuk: Deniz Üstü Saldırılara Karşı Hukuki Değerlendirme

Gazze ablukası ve deniz üstü saldırılarının uluslararası hukuk perspektifinden kapsamlı hukuki değerlendirmesi.

Gazze Ablukası ve Uluslararası Hukuk: Deniz Üstü Saldırılara Karşı Hukuki Değerlendirme
04.10.2025 08:25
A+
A-

Aydın Hasan / Ankara – İsrail, 2007 yılından itibaren Gazze’ye uyguladığı deniz ablukasını yalnızca kıyı şeridiyle sınırlı tutmuyor; ablukayı, açık denizlere kadar uzanan geniş bir alanda sürdürüyor. Sumud Filosu’na yönelik müdahale de bu stratejinin bir parçası olarak 69,3 mil açıkta gerçekleşti. Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz ile Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi ve DEHUKAM Baş Araştırmacısı Prof. Yücel Acer, İsrail’in tutumunu hem askeri açıdan hem de uluslararası hukuk açısından Milliyet’e değerlendirdi.

Deniz haydutluğu ifadesiyle anılan bu duruş, Gürdeniz’e göre Mavi Marmara baskını gibi olaylarda da görüldüğü üzere, uluslararası hukukun yok sayıldığı bir tabloyu işaret ediyor. İsrail’in kendi politik çıkarlarını savunmak için uluslararası hukuku kendi lehine yorumladığını savunan Gürdeniz, abluka ve müdahalelerin donanması olmayan bir devlet üzerinde uygulandığını vurguluyor. Adı konulmamış bir savaş yokken, insani malzeme taşıyan gemilere karşı bu tür müdahalelerin uluslararası hukukta güvenli bir temelinin olmadığını ifade ediyor.

UAD hukuka aykırı buldu Prof. Dr. Yücel Acer, ablukanın savaş hukuku gereği ilan edilmesi gerektiğini belirtiyor. Gazze kıyılarında yürütülen uygulamanın uluslararası Adalet Divanı’nın 2004 danışma görüşüne uygun olmadığına dikkat çekiyor. İsrail’in kendi karasuları dışındaki müdahalelerinin yasa dışı olduğunu vurgulayan Acer, insani yardımın engellenmesinin Cenevre sözleşmeleriyle de çeliştiğini ifade ediyor. “İnsani yardımların ulaşmasına engel olmak, mahkeme kararlarına aykırı ve uluslararası yükümlülüklere aykırıdır” diyor.

Engelleyemez Acer, 70 mil olarak iddia edilen abluka mesafesinin yasallığı ne olursa olsun, insani yardımların ulaşımını engelleyemeyeceğini belirtiyor. 69 mil açık deniz olarak nitelendirilen bölgeye müdahalenin ise gerekçeli olsa bile kabul edilemez olduğunu söylüyor. Gemiye çıkıp kontrol etmek için yalnızca köle ticareti ve sahte bayrak gibi sınırlı hallerin geçerli olabileceğini belirten Acer, aksi halde müdahalenin korsanlık kapsamında değerlendirileceğine vurgu yapıyor.

Her gemiyi iade de etmiyor Sumud Filosu’na ait gemilerin iadesi konusunda ise farklı senaryolar konuşuluyor. Mavi Marmara davasının avukatı Doç. Dr. Ramazan Arıtürk’e göre, el konulan gemilerin iadesi yalnızca olayın niteliğine göre değişir; bazı durumlarda iade mümkün olurken bazıları siyasi kararlarla el konulmuş olabilir. Mavi Marmara gemisinin 69 gün sonra iade edildiğini anımsatan Arıtürk, Madleen adlı insani yardım gemisinin ise hâlâ iade edilmediğini belirtiyor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.