Gazi Üniversitesi Fahri Doktora ve Bölgesel İşbirliğini duygusal ve stratejik bir çerçevede özetleyen etkileyici bir konuşma özeti.
Gazi Üniversitesi’nin 2025-2026 akademik yılı açılış törenine katılan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, üniversitenin kendisine fahri doktora unvanı vermesinden dolayı onur duyduğunu dile getirdi. Fidan, cübbesini giyerek diplomasını teslim alırken, üniversitenin geçmişten günümüze fikir dünyasına ve diplomasi kültürüne sağladığı katkıyı vurguladı. Bugün böylesine derin bir tarihe ve ilmi geleneğe sahip bir üniversiteden fahri doktora almak benim için önemli bir onurdur sözleriyle konuşmasını sürdürdü.
‘EŞGÜDÜM VE KARARLILIĞIN SONUCUDUR’ başlığı altında sahneye çıkan Fidan, akademiyle kurulan ortak zemin ile uluslararası sistemin bugün karşılaştığı derin açmazlar arasındaki bağa dikkat çekti. Dünya genelinde değişimin hızına ayak uydurmaya çalışırken, barış ve güvenliğin korunması sorumluluğunu taşıyan organların çoğu kez çıkar hesaplarıyla gölgelenmesinin altını çizdi. Gazze’deki uzun süren çatışmanın uluslararası vicdanı harekete geçirdiğini kaydeden Bakan, Filistin’in bağımsızlığı yönünde yükselen ivmenin ve yapıcı tutumların, İsrail’e karşı dengenin yeniden oluşmasına yol açtığını belirtti. İki devletli çözüm vizyonunun kalıcı barış için hayata geçirilmesi adına azimle çalışmaya devam edeceğiz dedi.
‘SURİYE’DE, IRAK’TA NE OLURSA ONUN ETKİSİ BURADA OLUYOR’ başlığıyla devam eden konuşmada Fidan, 13 yıldır Suriye halkının yanında durduklarını ifade ederek ülkenin güvenliği ve bütünlüğünün Türkiye’nin de güvenliği için hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. Sınırlarının genişliği ve coğrafi bağlar nedeniyle Suriye ve Irak’ta yaşanan gelişmelerin Türkiye’yi doğrudan etkilediğini söyleyen Fidan, İsrail ve terör örgütlerinin bu fırsatları boşa harcamamalarını istedi. Suriye’nin istikrarlı ve refah içinde bir gelecek için diplomasi kapılarının açık tutulmasının gerekliliğini belirten Bakan, Ukrayna konusundaki insani yaklaşımı ön plana alacak diplomatik iletişimi sürdürmenin önemine değindi. 2022’den beri İstanbul’da yürütülen üç tur doğrudan görüşmelerin, uzun süredir tıkalı olan diyalog kanallarını açtığına işaret eden Fidan, gelecek dönemde de adil ve kalıcı bir barışın tesisine odaklanacağını ifade etti.
Türk dünyasında dayanışma çağı başlığıyla sürdürdüğü konuşmasında Fidan, son dönemde Türk Devletleri Teşkilatı zirvesinin Azerbaycan ziyaretiyle güçlendirdiği entegrasyon iradesine vurgu yaptı. Zirve boyunca Cumhurbaşkanı’nın üst düzey katılımı ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de katılımı ile Türk dünyasının entegrasyonunun derinleştiğini belirten Bakan, Türk Dil Kurultayı’nın 100. yıl dönümü yaklaşırken dil, fikir ve iş birliği temalarını ön planda tutarak gelecek vizyonlarını şekillendirdiklerini dile getirdi.