Frankenstein Varyantı ve XFG hakkında Avrupa endişelerini değerlendirirken Türkiye için kritik uyarılar ve güvenlik perspektifi.
Avrupa’da Omikron ailesinden türeyen XFG varyantının etkileri ve varyantın Türkiye’ye yönelik potansiyel riskleri uzmanlar tarafından tartışılıyor. Özellikle İngiltere ve Fransa’da baskın hale gelen bu varyantın, vaka sayılarında artışa yol açabileceği konusunda uyarılar yapılıyor. Mevcut aşıların bu varyanta karşı da etkili olduğuna işaret ediliyor.
Boğaz ağrısı ağırlıklı belirtilerin öne çıktığı belirtiler arasında yer alıyor. Göğüs hastalıkları uzmanı Dr. Ali Vefa Öztürk, XFG’nin Omikron’un bir devamı olduğunu belirterek, Avrupa’da görülen yüksek bulaşıcılığın devam ettiğini ve kırgınlık ile halsizliğin belirginleştiğini ifade ediyor. Ancak şu aşamada ağır tabloların eskiye kıyasla daha nadir olduğu belirtiliyor.
Vaka artışları konusunda ise Medicana Zincirlikuyu Hastanesi uzmanları, kapalı ortamlarda ve okullarda bulaşmanın tetiklediğini belirtiyor. Resmi rakamların ötesinde daha gerçekçi bir tablo olduğuna inanılıyor; hafif semptomlarda testlerin yapılmaması nedeniyle vaka sayılarının örtüştüğü düşünülüyor. Özellikle okulların havalandırılması ve maske-tam hijyenin önemi vurgulanıyor. Grip ve zatürre aşılarının, özellikle 65 yaş üstü ve kronik hastalığı bulunanlar için gerekliliği yeniden hatırlatılıyor.
Ses değişimi ve diğer belirtiler arasında boğaz tahrişi, ses kısıklığı, yüksek ateş ve kuru ya da balgamlı öksürük gibi klasik semptomlar bulunuyor. Burun akıntısı da görülebilen başka bir belirti olarak öne çıkarken, ciddi halsizlik ve baş ağrısı da rapor ediliyor. İştahsızlık ve hafif sindirim sorunları da görülüyor.
Melez varyantın doğası virüsün Omicron kökenli farklı alt türlerinin bir araya gelmesiyle oluşan Frankenstein varyantı olarak adlandırılıyor. Bir kişinin aynı anda birden çok alt varyantla enfekte olması durumunda genetik materyallerin birleşmesiyle yeni bir varyant ortaya çıkabiliyor ve bu yapının neden olduğu karışık görünüm bu ismin kaynağına dönüşüyor.