Fenerbahçe’nin Eyüpspor maçını ve taraftar tepkilerini detaylı analiz ederek, maçın önemli anlarını ve taraftarların duygularını keşfedin.
HALİL ÖZER: SUÇLU AYAĞA KALK (Milliyet)
Maçı detaylandırmaya gerek yok, çünkü karşılaşma gerçekten de gereksiz bir maçtı. Fenerbahçe, oyunu kontrol altında tutarken, seyircinin olumsuz baskısı maçın atmosferini oldukça olumsuz etkiledi. Özellikle En Nesyri’nin golü sonrası yuhalanması, maçın en anlamsız ve utanç verici görüntülerinden biri oldu. Bu tepkiyi gören oyuncu da doğal olarak şaşırdı ve tepki gösterdi. Ben olsaydım, aynı şekilde karşılık verirdim, çünkü bu tarz davranışlar kabul edilemez. En Nesyri de, gösterilen tepkiye rağmen sahada mücadele etmeye devam etti ve kendi tarzıyla karşılık verdi.
Eyüpspor, Avrupa kupaları şansı için mücadele etti ama ne yazık ki bu mücadele yeterli olmadı. Maçta en akılda kalan anılardan biri ise Dzeko’nun kendi çabasıyla attığı gol oldu. Neyse ki, o gol yuhalanmadı ve takımı biraz olsun rahatladı.
Kısacası, Fenerbahçe maçı kazanmayı başardı ama oldukça sıkıntılı ve gergin bir ortamda oynandı. Hiçbir futbolcunun, taraftarın veya kulüp mensubunun istemediği türden bir atmosferde mücadele edildi. Buna rağmen kazanmayı başardılar, bu başarıyı kutlamak önemli olsa da ortamın olumsuzluğu gözler önündeydi.
Sezonla ilgili pek çok şey söylenebilir, ama bugünlük sezonun özetini yapacak olursak, öncelikle taraftarın davranışlarına değinmek gerekir. Yıllardır şampiyon olamamanın getirdiği isyan haklıdır, ancak kendinizi ve davranışlarınızı da sorgulamalısınız. Sezona damga vuran olaylardan biri, Sevilla maçında yaşananlar ve UEFA Kupası finaline ulaşma şansını kaybetmenizdi. Hala, kale arkası tribünlerinizdeki taraftarların, sizinle ve takımla bağları zayıfladı ve bu durum yönetimi de olumsuz etkiledi.
Bu sezon hangi maçta gerçekten fark yarattın? Çekirdek çitlemek ve sosyal medya storyleri paylaşmak dışında herhangi bir katkın oldu mu? Mourinho’ya destek olma konusunda hiç adım attın mı? Bu soruların cevaplarını kendinize sormalısınız. Ayrıca, Kadıköy’ü cennet yerine cehenneme çevirdiniz. Rakip takımlar, artık oraya rahatça çıkıp maçlarını oynuyorlar. Üstelik, final-four’da mücadele eden basketbol takımını yuhalayarak ve toplamda 33 asistiyle öne çıkan Tadiç’i ıslıkla protesto ederek, takımınıza ve oyuncularınıza saygısızlık yaptınız.
Unutmayın, gerçek tepkiyi göstermeye hakkınız, tüm yükümlülüklerinizi yerine getirdiğinizde ve gerçek taraftarlık duruşunu sergilediğinizde gelir. Ama şu anki durumda, bu sorumluluğu yerine getirmiyorsunuz.
Yönetim açısından bakıldığında, statta ve şehirde yapılan yanlış uygulamalar sonucu, taraftarların elini ayağını çektiği açık ve net. Bu durum, takımın moral ve motivasyonunu olumsuz etkiliyor. Sezon boyunca Mert Hakan’ın arkasında durmama ve yönetimin tutumu, pek çok kişinin anlamakta zorlandığı kararlar arasında yer aldı. Ali Şansalan’ın şampiyonluk maçında doğru kararlar almaması ve yabancı hakemlerin getirilmesi gibi kararlar, yönetimin yeterince etkin olmadığını gösterdi. Ayrıca, maç sonrası MHK’nin ve hakemlerin tutumlarına karşı herhangi bir etkin yanıt vermemek, sorunun derinleşmesine neden oldu.
Sezonun en büyük sorunu, yönetim ve taraftarın uyumsuzluğu ve iletişim kopukluğu. Bu iki faktör, takımı şampiyonluk yarışında geri bıraktı. Bu nedenle, eğer Fenerbahçe şampiyon olmak istiyorsa, öncelikle birlik olmalı, sorunları çözmeli ve ortak aklın ışığında hareket etmelidir.