DOLAR
42,7015
EURO
50,2393
ALTIN
5.915,19
BIST
11.348,83
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
12°C
İstanbul
12°C
Parçalı Bulutlu
Çarşamba Açık
15°C
Perşembe Az Bulutlu
13°C
Cuma Az Bulutlu
14°C
Cumartesi Çok Bulutlu
14°C

Erdoğan’a Yönelik Tehdit İçeren İfade ve Basın Özgürlüğü Üzerine Mahkeme Kararı Analizi

Erdoğan’a yönelik tehdit içeren ifadeler ve basın özgürlüğü üzerine mahkeme kararını analiz eden kapsamlı inceleme.

Erdoğan’a Yönelik Tehdit İçeren İfade ve Basın Özgürlüğü Üzerine Mahkeme Kararı Analizi
16.12.2025 16:42
A+
A-

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, Altaylı’nın YouTube üzerinden paylaştığı içerikte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik suikast veya ölüm ihtimali üzerine etkileyen ifadeler kullandığını değerlendirdi. Sunucu sorularına verilen yanıtlar ışığında Erdoğan’ın yeniden seçilmesi yönünde bazı değerlendirmeler bulunması, kararın temel tartışma noktalarından biri olarak öne çıktı. Mahkeme, video içeriğinin uluslararası bir platform olan YouTube üzerinden kamuya açık biçimde paylaşılması ve kanalının abone sayısının bir milyonu bulması nedeniyle sanığın bu tehdit niteliğindeki söyleme kasıtlı olarak yöneldiğini kanıtlandığını belirtti.

Sanığın gazetecilik mesleğini icra ettiği ve iddianamede yer alan sözlerin basın ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirileceği yönündeki savunmalara ilişkin olarak karar, basın özgürlüğünün içeriğini ve sınırlanmasını ele aldı. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Şubat 2007 tarihli kararına değinilerek, “haber verme hakkı”nın hukuka uygun biçimde kullanılabilmesi için gerekli dört ölçüt şöyle sıralandı: haberin gerçek olması, güncellik taşıması, kamu yararını gözetmesi ve haberin içeriği ile özsününün düşünsel bağ kurması.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN SINIRLARI İfade ve basın özgürlüğünün sınırsız olmadığını vurgulayan karar, AİHS’nin 10/2. maddesi ile uyumlu şekilde sınırlamaların ancak uygun şekilde uygulanabileceğini belirtti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin denetim yaklaşımı hatırlatılarak, ulusal makamların bu özgürlüğü kısıtlarken; yasal çerçevede öngörülen sınırlamaların açıkça tanımlı olup olmadığı, meşru bir amaç taşıyıp taşımadığı, çağdaş demokratik toplumun gereklerine uygunluk, orantılılık ve ölçülülük kriterlerinin dikkate alındığı ifade edildi.

Meşru amaçlar genel olarak kamu güvenliği, toplumsal ahlak ve ülke mevzuatında bulunan diğer kalemler olarak sayıldı. “Çağdaş demokratik toplumun gerekleri” kavramı ise toplumun çıkarını koruyan, güncel ve kamunun yararını hedefleyen tartışmalara olanak tanıyan bir çerçeve olarak tanımlandı. Buna göre, ifade ve haberlerin, kin ve düşmanlık uyandırmaması, şiddeti tetiklememesi, nefret ya da ayrımcılığı körüklememesi, suçluları överek meşrulaştırmaması, terör hareketlerini yüceltmemesi ve kişilik haklarını zedelememesi gerekir.

ÇAĞDAŞ ÜLKELERİN ÇOĞUNDA İFİRA DİĞERİNE YOL ARAMANIN ZARURİ SONUCU Kararda, ülkelerin değer yargılarının farklılık gösterebileceği, ancak çoğu çağdaş hukuk düzeninde iftira, onur, şeref ve saygınlığı zedeleyen, müstehcen içerikler, savaş kışkırtıcılığı, nefret ve şiddeti teşvik eden ifadelerin düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmeyerek suç sayıldığı belirtildi. Haber verme amacıyla yapılan eleştiri ve bilgi paylaşımında, gerçek ve güncel olmak, kamunun ilgisini çekmek ve ifade ile konu arasında bağ kurmak gibi unsurların bulunması gerektiği vurgulandı. Bu perspektif, sanığın söylemlerinin şiddete yönelme veya toplumu ayrıştırma etkisi taşıdığı gerekçesiyle basın ve ifade özgürlüğü kapsamı dışında kaldığı sonucuna varılmasına yol açtı.

Mahkeme heyeti, Fatih Altaylı’ya Cumhurbaşkanına yönelik tehdit suçundan 4 yıl 2 ay hapis cezası verilmesini ve tutukluluk halinin sürmesine kararını koymuştu; karar 26 Kasım’da kesinleştiğinde, Altaylı’nın tutukluluk hali de bu karar doğrultusunda devam edecekti.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.