Ekran sürelerindeki artışın sanal kumar tehditini derinleştirdiğini bilimsel görüşlerle ele alıyoruz; uzmanlar risklere dikkat çekiyor ve çözüm önerileri sunuyor.

Temiz Toplum Derneği Genel Başkanı Bilal Ay, giderek uzayan ekran sürelerinin özellikle çocuk ve gençler arasında sanal kumar bağımlılığını hızla yaydığına dikkat çekti. Ay, ekranlarda geçirilen her dakikanın, sanal kumarın sunduğu hızlı ve yoğun uyarana karşı kişinin savunmasını zayıflattığını şu sözlerle dile getirdi: “Renkli, hızlı ve oyunlaştırılmış içerikler, bu zayıflığı hedefleyen güçler olarak karşımıza çıkıyor.”
Ekonomik ve toplumsal etkilerin büyüklüğüne vurgu yapan Ay, bağımlılıkların Türkiye için ne kadar ciddi bir tehdit olduğuna dikkat çekti. “Bağımlılıklar bugün en büyük sorunlardan biri. Teknolojinin hayatımıza bu kadar girmesiyle sanal kumar gibi yeni tehlikeler ortaya çıktı.” diye konuştu. Ayrıca, ekran süresi arttıkça riskin büyüdüğü yönündeki çok sayıda akademik çalışmanın ortak bulgusuna işaret etti. Ekranda geçirilen her dakika, sanal kumarın hızlı ve yoğun uyarıcılarına karşı savunmayı zayıflatıyor. Bu, özellikle gençleri ve çocukları hedef alan çekici bir ortam yaratıyor.
“Erişim sınırsız mı, yaş sınırı nasıl aşılıyor, algoritmalar tuzağı nasıl derinleşiyor?” sorusu üzerinden bağımlılık riskini tetikleyen ana unsurları sıralayan Ay, cep telefonu, tablet veya bilgisayar üzerinden saniyeler içinde uygulamalara ulaşılabildiğini ve yaş sınırlamalarının kolaylıkla aşılabildiğini belirtti. VPN kullanımı ve kimlik hileleriyle çocukların bile sanal kumar içeriklerine ulaşabildiğini ifade eden Ay, algoritmaların gençlerin ilgi alanlarını ve zaaflarını hedef alarak kumar içeriklerini görünür kıldığını vurguladı. Bu mekanizmaların bağımlılık riskini derinleştirdiğini ve özellikle çocuklar için en tehlikeli unsurun bu örtük yönlendirme sistemi olduğunu belirtti.
Sanal Kumara Giden Yolun Üç Ana Düzeyi hakkında konuşan Ay, riskleri üç ana başlıkta topladı: beyin gelişiminin erken dönemdeki etkileri, ekranlarda gördüğü rol modellerinin genç beyninde yarattığı imajlar ve spor karşılaşmaları sırasında gördüğümüz yoğun bahis reklamlarının normalize edici etkisi. Çocukların 0-3 yaş arasındaki dönemde ekranla tanışmasının muhakeme gelişimini nasıl etkilediğini ve buna bağlı olarak ergenlikte karşılaşılan dijital tuzakları nasıl güçlendirdiğini anlattı. Ayrıca, diziler ve sosyal medya fenomenleri üzerinden yayılan hızlı zenginleşme mesajlarının, gençlerde finansal riskler ve kumar arayışını tetiklediğini belirtti. Bahis reklamlarının ise gençler üzerinde yarattığı normalleşme etkisine dikkat çekti.
Önlemler ve Ailelerin Rolü Sanal kumarın bireysel ve toplumsal sonuçlarına değinen Ay, aile içindeki güvenin azalması, yalnızlaşma ve depresyon gibi sorunların artış gösterdiğini söyledi. Ailelere “sofra hareketi” ve “teknoloji sepeti” gibi pratik öneriler sunarak, evdeki cihaz kullanımını dengelemenin çocukları dijital tehlikelerden korumada önemli olduğunu belirtti. Ebeveynlerin kendi ekran alışkanlıklarını gözden geçirmeden, çocuklardan bu alışkanlıkları sınırlamalarını beklemenin yeterli olmadığını vurguladı. Akşam yemeklerini birlikte geçirmenin iletişim ve göz teması yoluyla sorunların erken tespitini kolaylaştıracağını ifade etti. Aile bağlarının güçlenmesinin, hem ekran bağımlılığına hem de sanal kumar riskine karşı koruyucu bir zırga dönüştüğünü kaydetti.
Ay ayrıca, ülkedeki bağımlılık türlerinin yaygınlığına dair bazı oranlar paylaşarak, %2 madde bağımlılığı, %3 kumar, %19 kripto borsa, %30 sigara-alkol ve %70 teknoloji bağımlılığını işaret etti. Koordinasyonu güçlendirmek için merkezi bir yapı gerekliliğini sözlerine ekledi.