Doğadan toplanan mantarların zehirlenme riski ve güvenli toplama ipuçları. Uzman uyarılarıyla bilinçli kararlar.

Doğada mantar toplamaya çıkarken karşılaşılabilecek tehlikelere dikkat çekmek amacıyla, İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Güngör Sitar; son bir ay içinde İstanbul’da 60 kişinin mantar zehirlenmesi nedeniyle hastanelere başvurduğunu belirtti. Özellikle mevsimin geç güneşli geçmesi, mantarların da doğada daha uzun süre bulunmasına yol açıyor. İnsanlar güzel havaların tadını çıkarırken doğada gördükleri mantarları toplama ve tüketme eğiliminde bulunabiliyor; ancak bu mantarların hiç biri güvenli değildir. Şahıslar, mantarların tehlikesini küçümsemenin sonuçlarını ağır biçimde yaşıyorlar.
Dr. Sitar, mantar zehirlenmelerinin artış göstermesiyle ilgili olarak, amanita ve galerina gibi türlerin özellikle tehlikeli olduğuna vurgu yaptı. Türkiye’de bu türlerin bulunduğunu söyleyen hekim, beyaz kültür mantarına benzeyen Amanita ve kanlıca mantarına benzeyen Galerina türlerinin karışık görünümleri nedeniyle hatalı tüketim riskini artırdığını belirtti. Bu mantarlar açık havada spor yoluyla çoğalıyor ve uzun süre aynı bölgede toplayan kişilerde bile zehirlenme riskini beraberinde getiriyor.
Hekim, mantarın sporlarının böcekler ve kuşlar aracılığıyla dahi taşınabildiğini ifade ederek, toplumun yıllardır aynı mantar denklemine güvenmesinin tehlikeli olduğuna işaret etti. Açık havada yetişen mantarı tüketmenin garantisi olmadığını bir kez daha hatırlattı ve bunun için gerekirse acil serviste yoğun tedaviye başvurulması gerektiğini vurguladı. Amanita ve Galerina türleri özelinde, bazı hastalarda diyaliz dahil yoğun tedavi uygulamaları gerektiğini belirten Sitar, bu sürecin hastaların hayatta kalma şansını artırdığını paylaştı.
Geçtiğimiz hafta ailesinden üç kişinin zehirlenmesi olayına değinen hekim, olayın detaylarını anlattı. Babaları mantarları toplarken, mantarların beyaz renkte olduğu ve bazıların hafif sarımsı göründüğü bilgisi üzerinde duruldu. Şüphe amanita olan bu vakalarda, acil servise başvuru anında diyalize alınarak süreç başlatıldı. Tedavi sürecinde Ciddi karaciğer yetmezliği riskiyle karşılaşan hastalar için nakil seçenekleri düşünülerek Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi ile Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi yönlendirmeleri yapıldı. Hastaların bazıları tedaviye yanıt verse de, ağır vakalarda karaciğer ve böbrek yetmezlikleri gelişebiliyordu.
Birçok hastanın tedavide hayatta kalmasını sağlayan önemli bir nokta ise acil durumlarda uygulanabilen Normalon (Legalon) isimli antidotun temin edilmesi oldu. Bu süreçte hastalar birkaç kez diyalize alındı ve takipler sürdürülerek sonuçlar elde edildi. Son bir ayda yaklaşık 50 ila 60 hastanın bu tabloyla karşı karşıya kaldığı belirtildi ve tedaviye ulaşabilenlerin çoğunun hayatta kaldığı, ulaşamayanların ise ciddi risk altında olduğu ifade edildi.
Sepette açık şekilde satılan mantarların tüketilmemesi gerektiği konusunda uyarıda bulunan Dr. Sitar, özellikle pazarlar ve tezgahlarda üzerlerinde etiket veya paket bilgisi olmayan mantarların riskli olduğunu vurguladı. Tezgâhta açık biçimde bulunan mantarların karışabileceğini ve iyi bir mikolojistin dahi ancak görünüş, dokular ve kokulara bakarak güvenli ayrımı yapabileceğini belirtti. Toplayıcılar veya meraklılar bu tür mantarlarla uğraşmamalı; güvenli mantar tüketimi için kültür mantarları dışındaki mantarlardan kesinlikle uzak durulması gerektiğini hatırlattı. Anadolu’nun doğu-yalı ormanlarında Ocak-Şubat aylarından itibaren artış gösteren mantar popülasyonunun bu yıl da dikkat çektiğini ifade eden Dr. Sitar, açık havadan toplam mantarların tüketilmemesi gerektiğini bir kez daha söyledi.
Önemli bir hatırlatma: Açık havada toplanan mantarları tüketmeme gerekliliği – Mantarlara karşı sahip olunan güvenin çoğu zaman yanıltıcı olduğuna dikkat çeken hekim, mantar zehirlenmelerinin erken dönemde fark edilmesine rağmen çoğu hastanın acil servise başvurduğunda durumun ağırlaştığını belirtti. Hastaların gerekli tedavilere hızlıca ulaşması halinde iyileşme ihtimali mevcut olurken, vakaların çoğunda diyaliz ve yoğun bakım tedavi süreçleri kaçınılmaz hale gelebiliyor.
Gözetim altında alınan mantar zehirlenmesi vakalarının büyük çoğunluğunun, kültürel ve evcil hayvan ziyaretlerinden çok doğadan toplama ile ilgili olduğunu söyleyen uzman, açık havadan toplanan mantarın tüketilmemesi gerektiğini bir kez daha vurguladı. Özellikle Taşdelen, Aydos Ormanı, Beykoz ve Şile gibi bölgelerde mevsimsel olarak mantar çeşitliliğinin arttığına dikkat çekti ve halkı kültür mantarları dışında, doğadan toplam mantarı tüketmemeye davet etti.