DDR5 bellek dolandırıcılığına yeni bir boyut: Paket içindeki eski RAM ve ağırlıklar.

Yüksek maliyetli donanımlarda kutu içeriği dolandırıcılığı artık yalnızca ekran kartlarıyla sınırlı değil. VideoCardz’ın haberine göre bazı satış sitelerinden sipariş edilen DDR5 bellekler, kullanıcıya DDR2 modüller ve metal ağırlıklar olarak ulaştırılıyor. Bu durum, pahalı donanım alışverişlerinde kutu açma işleminin kayıt altına alınmasının önemini bir kez daha gündeme getiriyor.
İddialara göre sipariş edilen ürün iki adet 16GB DDR5-6000 CL40 bellek modülüydü; fakat paketten çıkanlar, metal ağırlıklara sabitlenmiş eski DDR2 RAM parçaları oldu. Kutu solvent görünümünde shrink ambalajla ve “orijinal” etiketlerle sunsa da, düşük kaliteli baskı ve etiketler kullanıcılar için ilk uyarı işaretlerini oluşturuyor.
Bu dolandırıcılık yöntemi daha önce ekran kartlarında da benzer şekilde kayıt altına alınıyordu. Kullanıcılar, pahalı GPU’lar yerine eski kartlar veya farklı nesnelerle karşı karşıya kalıyor; bazı vakalarda kart üzerindeki GPU çipi ya da VRAM gibi kilit bileşenlerin dahi bulunmadığı rapor ediliyordu.
Çoğu olayın “iade dolandırıcılığı” ekseninde şekillendiği düşünülüyor. Kötü niyetli alıcı, ürünü teslim aldıktan sonra içeriği değiştirip paketi benzer ağırlıklarla yeniden kapatıyor ve iade ediyor. Satıcı ise paketin açılmadığını varsayarak ürünü başka bir müşteriye yolluyor ve bu süreçte mağduriyet çoğalıyor.
Kutu açarken dikkat etmek konusunda uzmanlar, kayıtlı video kanıtlarının iade süreçlerinde alıcıya güç kazandırdığını belirtiyor. BravoNorris örneğinde dört RAM siparişinden yalnızca birinin sorunlu çıkması, sürecin nasıl ilerleyebileceğine dair önemli bir ipucu sunuyor. Kontrol edilmeden yeniden satılan birim, sisteme takılarak sorunsuz çalıştığının görülmesi, son paketin karşılaştırma amacıyla elinde tutulmasına yol açtı. Şu an iade talebi bulunuyor, ancak geri ödeme olup olmayacağı netleşmiş değil.
Uzmanlar, bu tür durumlarda güvenliğin artırılması için kutu açılışının video ile belgelenmesini öneriyor. RAM pazarındaki hareketler, yapay zeka alanındaki hızlı gelişmelerle birleşince veri merkezi projelerinin planlandığı gibi ilerleyebilmesi için üretim kapasitesinin önemli ölçüde artırılamadığını işaret ediyor. Bu da bellek fiyatlarında yükseliş trendinin 2028’e kadar sürme olasılığını güçlendiriyor. Sonuç olarak anakart ve bellek pazarında talep düşüşleriyle bazı markaların pazardan çekilme ihtimali de ortaya çıkıyor.