DOLAR
41,0413
EURO
47,8049
ALTIN
4.480,46
BIST
11.359,01
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
27°C
İstanbul
27°C
Çok Bulutlu
Perşembe Parçalı Bulutlu
28°C
Cuma Parçalı Bulutlu
29°C
Cumartesi Az Bulutlu
30°C
Pazar Parçalı Bulutlu
31°C

Dağdibi Köyü’nde 40 Yılda 50 Bini Aşan Ağaçlandırma Hikayesi

Dağdibi Köyü’nde 40 yılda 50 bini aşan ağaçlandırma hikayesi: doğa, dayanışma ve sürdürülebilir gelecek üzerine ilham verici bir yolculuk.

Dağdibi Köyü’nde 40 Yılda 50 Bini Aşan Ağaçlandırma Hikayesi
27.08.2025 17:25
A+
A-

Gümüşhane’nin Torul ilçesine bağlı Dağdibi köyünde, 1900 rakımlı ve geçmişte orman varlığı dahi bulunmayan bir alan hızla yeşerecek hale geldi. Emekli imam Ali Ural’ın girişimiyle başlayan ağaçlandırma çalışmaları, köyün geleceğini kökünden değiştirdi. Fidanları kendi imkanlarıyla temin eden Ural, dikimden sulamaya kadar tüm bakım işlemlerini üstlendi ve masrafları kendi cebinden karşıladı. Bugün köyde çeşitli türlerden ağaçlar yükseliyor; çam, akasya, ladin, köknar ve huş gibi çeşitler etrafı sarmış durumda.

Çalışmaların ilerlemesiyle birlikte, geçmişte tek bir ağaç bile olmayan bölge giderek yemyeşil ormanlarla çevrili bir alana dönüştü. Köy halkı, ağaçların çoğalmasıyla geçmişe göre çok daha güçlü bir doğal yaşam alanına kavuşulduğunu ifade ediyor.

“40 SENEDE 50 BİN AĞAÇ DİKTİM”

İlk adımlar atıldığında köyde dikili ağaç bulunmayan bir ortamla karşılaşan Ali Ural, başlangıçta tereddütler yaşadığını aktarıyor: “İlk sene 50-60 adet çam ve meyveyle başladım. Ancak meyvede beklenen verim elde edilemedi, iklim şartlarını bilmediğimden yanlış yaptım. Zamanla araziyi keşfettim; rüzgârın etkili olduğu yamaçlardan kaçınarak, sırt arazilerine yöneldim.” Zamanla çamlar büyüdükçe bölgeye geniş sahalarda dikim yapmak mümkün hâle geldi. Orman İşletmesi’nin desteğiyle ve kendi kaynaklarıyla fidanları çoğaltan Ural, 40 yıla yakın sürede ağaçlandırmayı önemli bir noktaya taşıdı.

“Ağaç dikmek fedakarlık işidir” diyen Ali Ural, köyün ihtiyaçları doğrultusunda hareket etmeye devam edeceğini söylüyor: “İhtiyaç göründüğü için yaptım; yaradılıştan gelen bir ağaç sevgisi var içimde. 30-40 sene boyunca çam ve diğer ağaçları dikmek, dışarıdan gelen teşvikle olacak bir iş değil.” Genişleyen alanlarda çamlar rüzgârdan zarar görse dahi, rüzgâra karşı korunaklı yerlere yapılan yeni dikimler sayesinde ormanlık tabaka güçleniyor. Rüzgârla mücadele eden bu süreçte, yerel yönetim ve topluluk işbirliğiyle ağaçlar büyüyerek köyün doğal dengesini sağlamlaştırıyor.

Bugün Dağdibi köyünde, çam, ladin, akçaağaç, meyve ağaçları ve huş gibi çeşitli türler birleşerek bölgenin ekolojik zenginliğini artırıyor. Köylüler, geçmişteki çıplak arazilerin yerini yeşil bir örtüyle kaplandığını ve hayvanların kışın sığınacak, yazın gölgelenecek bir alan bulduğunu ifade ediyorlar.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.