Confidente’in Arzu’sunda 90’ların gölgeleri: Müjde Işıl ile özel söyleşi, nostalji ve samimi anlar sizi bekliyor.
Saadet Işıl Aksoy’un başrolünde yer aldığı “Confidente” filmi Berlin Film Festivali’nin Panorama Bölümü’nde dünya prömiyerini yaptı ve bu ay Fransa’da sinemaseverlerle buluştu. Türkiye, Fransa ve Lüksemburg ortak yapımı olan yapım, çağdaş itibar ve zorluklar içinde bir kadının yüzleştiği tarihsel bir dönemi sahneye taşıyor. Aksoy, filmdeki Arzu karakteri ve kariyeri hakkında sorularımızı yanıtladı.
■ “Confidente” filminde oynamaya karar vermenizin temel etmenleri nelerdi? Çağla Zencirci ve Guillaume Giovanetti ile ilk karşılaşmam 2018’de Toronto Film Festivali’nde, birbirimizin çalışmalarını heyecanla konuştuğumuz anlarda gerçekleşti. Projeye olan ilgi, pandeminin ya da savaşın olmaması için hızlı bir çekim planını da beraberinde getirdi. Çekimler sadece 13 çalışma gününde tamamlandı ve bu kısa zaman diliminde kamera ile yakın temasta çalışmak, sürekli telefonda olan Arzu’nun dünyasına tanıklık etmek beni çok heyecanlandırdı.
■ Arzu karakteri hangi yönleriyle öne çıkıyor? Arzu, 1990’ların sonlarında 900’lü hatlarda çalışan bir kadındı. Toplumdaki dışlanmanın bugünküyle benzerlik taşıdığını ifade ederken, OnlyFans dönemiyle paralellik kurduğum bir anlatı kurdum. Hayatını sürdürmek, çocuğunun velayetini güvenceye almak ve işinde olağanüstü bir yetkinlik sergilemek için mücadele veren bir kadın olarak Arzu’nun hikâyesi beni derinden etkiledi. 1999 depremiyle birlikte bu mücadelenin daha görünür hale gelmesini sağlayan anlar, onun güç kaynağı oldu.
■ Berlin ve Fransa’daki izleyici tepkisi nasıl oldu? Berlinale’da filmi ilk kez izlediğimde seyirci tepkileri büyüleyiciydi; her kritik an salondaki izleyiciyle bir bağ kurdu. Fransa’da da film olumlu bir kopya ile vizyona girdi ve pek çok eleştirmen filme olumlu yaklaşım geliştirdi.
■ Türkiye’de vizyon durumu hakkında güncel bilgiler Yapımcılarımızla süregelen görüşmeler hâlâ devam ediyor; kesin bir açıklama bugün için bulunmuyor.
‘Bir dolu hayalim var’
■ Geçen yıl Antalya Film Festivali’nde Onursal Nişan’ı aldınız. Kariyer hedeflerinizde hangi noktadasınız? Şükran dolu olmakla beraber, hâlâ en iyi çalışmalarımı yapmadığımı hissediyorum. İçimde, kıpır kıpır bir dolu hayal daha var ve bu yolculukta ilerlemeye devam edeceğim.