Coğrafi işaretli ürünler Türkiye’nin mutfak kültürünü zenginleştirirken ekonomiye de güç katıyor. Geleneksel tatlar, kalite ve marka değeri vurgulanıyor.

Gastronomi dünyası, kamu ve akademiden bugün çok daha geniş bir kesimi buluşturan zirvede, coğrafi işaretli ürünlerin Türkiye’nin mutfak mirasına nasıl değer kattığı, gastronomi turizmini nasıl beslediği ve yerel ekonomiyi nasıl güçlendirdiği çok yönlü olarak ele alındı. Zirvenin açılışında Metro Türkiye’nin misyonu, yerli üretimi ve Türk mutfağının zenginliğini desteklemek olarak vurgulandı. 2012 yılından bu yana yürütülen Coğrafi İşaretli Ürünler Projesi ile bu konu kamuoyunun gündemine dâhil edildi ve şu anda 800’den fazla üretici ve kuruluşla çalışılarak dolaylı olarak yaklaşık 100.000 çiftçiye ulaşıldığı belirtildi. Mevsime bağlı olarak mağazalarda yaklaşık 750 coğrafi işaretli ya da aday ürünün sunulduğu ifade edildi.
AB’den 43 tescil Avrupa Komisyonu Tarım ve Kırsal Kalkınma Genel Müdürlüğü Coğrafi İşaretler Bölümü Başkanı João Onofre, coğrafi işaretleri hafıza, kimlik ve anlam taşıyan hikâyeler olarak nitelendirdi. İpsala Pirinci ve Bursa Kestane Şekeri’nin ardından Yenice Ihlamur Balı’nın da tescil edildiğini duyurarak, Türkiye menşeli coğrafi işaretli ürün sayısının AB’de 43’e ulaştığını, sayıların tescil aşamasında daha da artacağını belirtti. Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. Muhammed Zeki Durak, coğrafi işaret alan ürünlerin eğitim ortamlarında da daha geniş yer bulacağını ifade etti.
‘Rekabet yerine işbirliği’ Zirvede Metro Türkiye ve TURYID iş birliğinde FutureBright tarafından yürütülen “Coğrafi İşaretlerin Etki Alanı Araştırması” sonuçları paylaşıldı. Katılımcıların %72’sinin coğrafi işaretli ürünleri bildiği, %34’ünün ise bu ürünleri tercih ettiği ortaya çıktı. Araştırmanın en önemli vurgusu ise güven oldu. FutureBright kurucu ortağı Akan Abdulla, coğrafi işaretin üreticiler arasında rekabeti azaltıp işbirliğini güçlendirdiğini ve kooperatifleşmeyi desteklediğini, tarımdan genç çiftçilerin uzaklaşmaması açısından da faydalı olduğunu ifade etti.
Kan portakalı ve Bergama tulumu Panellerde, üreticiler coğrafi işaretin ekonomik katkılarını paylaştı. Mersinli Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Meral Seçer, kan portakalının normal portakala göre üç kat daha fazla C vitamini içerdiğini ve tescil süreciyle üretim alanını 54’den 86 dekara çıkardıklarını söyledi. Bergama Tulum Peyniri Üreticisi Sancak Süt’ün temsilcisi Halim Egi ise üç yıl önce günlük 400 ton süt işlediklerini, şimdi bu miktarın 600 tona çıktığını ve istihdamın üç katına ulaştığını belirtti.