Çin-ABD anlaşmasıyla ticaret kısıtlamaları hafifliyor; kademeli süreç ve stratejik işbirliğiyle küresel piyasalarda yeni dengeler.

ABD ile Çin arasında varılan mutabakat doğrultusunda, ekonomik güç ile ulusal güvenliğin korunması hedeflenen bir dizi ticari ve teknik uzlaşma hayata geçirilecek. Taraflar arasındaki görüşmelerin odak noktası, nadir mineral ihracatının serbestleşmesi ve kritik elementlerin ticaret akışının ABD çıkarlarına uygun şekilde yeniden düzenlenmesi olarak öne çıkıyor.
Çin, nadir ve kritik minerallerin ihracatında mevcut kısıtlamaları kaldırmayı taahhüt ederek, galyum, germanyum, antimon ve grafit gibi kritik öğelerin lisans esaslı ihracatını ABD’nin çıkarlarına uygun şekilde yönetecek. Ayrıca fentanil ile mücadelede işbirliğini güçlendirme kararı alındı ve kimyasalların Kuzey Amerika’ya akışını kontrol altında tutma taahhüdü verildi.
Taraflar, Çin’in Washington’un tarife uygulamalarını kısmen veya tamamen kaldırmasını da uzlaşının bir parçası olarak görüyor. Taraflar, 4 Mart’tan bu yana uygulanmaya devam eden bazı tarife ve kısıtlamaların azaltılması ya da sona erdirilmesi konusunda mutabık kaldı. Bu adımlar, Çin’in otomobil üretimine yönelik kilit yarı iletkenlerin ülkede dolaşımını destekleyecek düzenlemeleri içeriyor.
İlk aşamada, Çin’in ABD’den ithal edilen bazı ürünlere karşı tarife muafiyetinin süresi uzatılarak 31 Aralık 2026’ya kadar geçerli olacak. Ayrıca, ABD’li firmaların tedarik zincirindeki güvenliği güçlendirmek amacıyla Çin’in yapacağı incelemelere son vereceği bildirildi.
Çin’in yükümlülükleriyle birlikte, fentanil karşıtı mücadeleyi kapsayan ithalat tarifelerinde de bir rekate oranında indirim yapılması öngörülüyor; bu kapsamda geçici olarak uygulanacak olan yüzde 10’luk düşüş, kümülatif olarak yürürlüğe girecek. Denizcilik ve lojistik sektörlerini hedefleyen önlemler için yürürlükte olan 301. madde kapsamında uygulanan tedbirler ise bir yıl süreyle askıya alınacak.
Bu çerçevede, taraflar arasındaki diyalog ve karşılıklı güvenin güçlendirilmesi amacıyla ticaret politikalarının açık ve esnek bir şekilde yürütülmesi hedefleniyor. Anlaşmanın uygulanmasıyla beraber, tarım ve sanayi ürünleri dahil olmak üzere geniş bir alanda ortak hareket planları devreye girecek ve ilgili sektörlerde yatırımlar için öngörülen güvence mekanizmaları güçlendirilecek.