Çifte etkili tedaviler ve Alzheimer-kanser ilişkisini güncel bulgularla incelerken güvenilir, akıcı ve özlü bir özet sunuyor.
Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Müge Kuzu Kumcu, epidemiyolojik çalışmalarda Alzheimer hastalığı bulunan bireylerde kanser görülme oranının nispeten düşük olduğuna ve bunun tersinin de geçerli olabileceğine dair gözlemler üzerinde durdu. Kumcu, “Bu iki hastalık arasındaki ilişkiyi anlamak, gelecekte milyonlarca insanın yaşam kalitesini yükseltecek bilimsel gelişmelere yol gösterecektir.” şeklinde değerlendirdi. YENİ ÇAĞIN VAZGEÇİLMEZ SAĞLIK PROBLEMLERİ başlığı altında devam eden düşüncelerinde, iki hastalık arasındaki ters korelasyon üzerinde yapılan çalışmaların sürdürülmesi gerektiğini söyledi. “Günümüzde yaşlı nüfusun artmasıyla Alzheimer ve kanser, yeni çağın kaçınılmaz sağlık sorunları olarak karşımıza çıkıyor. Mevcut araştırmalar, Alzheimer hastalarında kanser gelişim riskinin azaldığını gösterirken, bu ikili ilişkinin daha iyi anlaşılması gelecekte her iki durumda da etkili çözümler sunabilir.” vurgusunu yaptı. ‘ÇİFTE FAYDA SAĞLAYACAK TEDAVİLER GELİŞTİRİLEBİLİR’ ifadesiyle, hastalık mekanizmalarının farklı yönlerine dikkat çekti.
Kumcu, hücre ölümü ve kontrolsüz hücre çoğalması arasındaki dengenin Alzheimer ile kanser açısından temel farklar oluşturduğunu belirtirken, mevcut tedavilerde kullanılan bazı ilaçların bu iki hastalık üzerinde karşılıklı etki gösterebileceğine dair işaretler olduğuna değindi. “Kronik inflamasyon, yaşlanma ve genetik yatkınlık gibi ortak risk faktörleri olsa da, hastalıkların ilerleyişleri birbirinden ayrışıyor. Şu anda kanser tedavisinde kullanılan bazı ilaçların Alzheimer üzerinde de belirli etkileri olabileceğine dair bulgular mevcut. Örneğin löseminin tedavisinde kullanılan nilotinib ve lenfomada kullanılan beхarotene gibi aktif maddeler, Alzheimer’ın ilerlemesini yavaşlatma potansiyeli taşıyor.” doğrultusunda konuştu. Ayrıca doğal bileşikler ve antioksidan odaklı yaklaşımların da umut verici olduğunu sözlerine ekledi. Görünürdeki gelişmeler, ilerleyen dönemde bu ilaçların yeniden konumlandırılmasıyla kanser ve Alzheimer için birlikte fayda sağlayacak tedavi modellerinin ortaya çıkmasını mümkün kılabilir.