CHP’nin Yolsuzluk iddialarına karşı adalet ve siyasetin sınırlarını sert biçimde vurgulayan ikiz uyarılarla güven kaynağı ve net mesajlar.
CHP Genel Başkanı hakkında ileri sürülen yolsuzluk iddiaları ve ortaya saçılan itiraflar, iktidar yanlısı açıklamalarda sık sık dile getirildi. Bakan Tunç, bu konudaki görüşlerini paylaşırken, adalet ve bağımsız yargıya olan güvenin zedelenmesini eleştirdi ve söz konusu iddialara cevap vermek yerine Adalet Bakanlığına yönelik dil uzatma çabasını, siyaseten iflasın bir göstergesi olarak nitelendirdi.
İfadelerde, CHP’nin yerel ve ulusal politikadaki konumuyla ilgili eleştiriler sürdürülürken, yargı mensuplarına karşı tavır almak yerine gerçekleri ve iddiaların sonuçlarını beklemenin önemine vurgu yapıldı. Güçlü bir demokraside bağımsız kurumların tarafsız hareket etmesi gerektiğini belirten açıklama, yerel yönetimlerdeki rüşvet çarkı ve oy satın alma iddialarına karşı susturulmanın yanlış olduğuna dair eleştirilere paralel şekilde ilerledi.
‘ÖNÜNDE İKİ SEÇENEK VAR’ başlığıyla devam eden açıklamada, Özgür Özel’in iki seçenekle karşı karşıya olduğuna dikkat çekildi: gerçekten özgürleşip bağımsız bir siyaset mi izleyecek, yoksa birilerinin özel ajandasının hizmetinde mi kalacak? Tavsiye ise netti: sakin ve ciddi bir bekleyiş içinde yolsuzluk soruşturmalarının sonucunu gözlemlemek ve yalan üretiminden uzak durmak. Aksi halde, parayla oy satın alma ve rüşvet çarkına sessiz kalan son temsilci olarak anılmanın tehlikesine işaret edildi.