CHP üzerinde özel soruşturmanın seçim güvenliğini etkileyen sistematik müdahaleyi incelerken güvenilir, tarafsız ve güncel analiz sunuyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kamuoyuna aktarılan açıklamada, Cumhuriyet Halk Partisi’nin ülke genelinde ve yerelde yürütülen seçimleri güvenilmez kılmayı, seçmen iradesini zayıflatmayı ve demokratik düzeni hedef alan, sürekli ve kapsamlı bir müdahale süreci içinde hareket ettiği tespit edildiği belirtildi. Bu değerlendirme, Anayasa’nın 68 ve 69’uncu maddeleri ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 101’inci ve devamı hükümlerine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletilmiştir. Açıklamada, kapatma talebinin söz konusu olmadığı da vurgulandı.
Kamu kaynağı suiistimali başlığı altında anlatılan soruşturmada, mali nitelikli suçlar yoluyla elde edilen sermayenin ve örgüt lideri konumundaki Ekrem İmamoğlu’nun mensubu bulunduğu CHP’nin ele geçirilmeye çalışılmasıyla, ilerleyen süreçte Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde örgüt liderinin aday gösterilmesi amacıyla bir fon oluşumunun hedeflendiği ifade edildi. 2014 yerel seçimleri sonrası örgütlenmeye başlayan “İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü” faaliyetlerine yönelik yürütülen soruşturmanın, kamu kaynaklarının seçim çalışmaları için suiistimal edildiğini ortaya koyduğu belirtildi.
Açıklamada, suç gelirlerinin parti üst yönetiminin bilgisi ve onayıyla bir havuza aktarıldığı; etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen kişilerce rüşvet ağının itiraf edildiği; parti tüzel kişiliği için alınan bir bina bedelinin kökeninin belgelendirilmediği ve bu para akışlarının suç geliri olduğunun parti yönetimi tarafından da bilindiğinin tanık ifadeleriyle anlaşıldığı kaydedildi. Ayrıca CHP’nin, suç gelirleriyle parti varlığı kazandırdığı ve bu gelirlerle seçim çalışmaları yürüttüğü, bu fiillerin ise parti organları tarafından bilinçli ve süreklilik arz edecek şekilde gerçekleştiği belirtilmiştir.
11 milyonun verileri işlenmişti açıklamasında, USOM raporu uyarınca tespit edilen 11 milyon 360 bin 412 vatandaşın güncel yurt içi ve yurt dışı seçmen kütük bilgilerinin CHP tüzel kişiliğinden hukuka aykırı bir biçimde yayıldığı ve bu veriler üzerinden seçmenlere ait başka kişisel verilerin işlendiği ifade edildi. Bu veriler, CHP İstanbul İl örgütü tarafından seçim çalışmaları için kullanıldı ve böylece demokratik siyasi yaşamın vazgeçilmezi olan seçim süreçlerinin manipüle edilmeye çalışıldığı vurgulandı. Bu hareketin, parti organları tarafından bilinçli ve sürekli bir şekilde yürütüldüğü aktarıldı.
Parti kapatma konusu değildir açıklamasında ise CHP’nin ülke genelinde ve yerelde güvenilirlik ve irade oyunlarını hedefleyen müdahale iddiaları doğrultusunda Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu çerçevesinde değerlendirme yapıldığı; kapatma talebinin söz konusu olmadığı belirtildi. Bu ifadeler, taraflar arasındaki yasal süreçlerin ve incelemelerin devam ettiği konusunda netlik sunmayı amaçladı.