DOLAR
42,0536
EURO
48,4720
ALTIN
5.404,66
BIST
11.135,74
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
19°C
İstanbul
19°C
Az Bulutlu
Salı Az Bulutlu
21°C
Çarşamba Hafif Yağmurlu
17°C
Perşembe Çok Bulutlu
16°C
Cuma Hafif Yağmurlu
18°C

Cevdet Yılmaz: Enflasyonla Mücadelede Çok Yönlü Strateji ve 2027 Hedefleri

Cevdet Yılmaz’ın enflasyonla mücadelede çok yönlü stratejisi ve 2027 hedefleriyle ekonomi gündemini etkileyen öne çıkan analiz.

Cevdet Yılmaz: Enflasyonla Mücadelede Çok Yönlü Strateji ve 2027 Hedefleri
02.11.2025 22:34
A+
A-

Ekonomi gündeminde konuşulanlar arasında en önemli konu başlıklarından biri olan enflasyon, kapsamlı bir yaklaşım gerektiriyor. Yılmaz’a göre sosyal adalet ve büyüme dengelenerek ilerlenmeli; dış politika ise aktif bir şekilde yönetilmeli. Enflasyonu adım adım düşürme hedefine odaklanıyoruz; 2024 itibarıyla %44 düzeyinden, bu yıl yaklaşık %30 civarında bir düşüş bekliyoruz. Yarın açıklanacak rakamlar netlik kazanacak.

ENFLASYONDA 2027 HEDEFİ YENİDEN TEK HANE ibaresiyle devam eden açıklamalarda, hedeflerin ana hatları şu şekilde özetleniyor: 2026 yılında enflasyonun %20’nin altında, 2027’de ise yeniden tek haneli rakamlara inmesi planlanıyor. Programımız bu yönlü bir yol haritasını kapsıyor. Temel mal kalemlerinde bu hedeflere doğru ilerliyoruz; hizmetler ise bir süre daha geriden gelebilir. Özellikle kira, eğitim gibi kalemlerde dengeyi sağlamak için bütüncül bir politika uyguluyoruz. Üç ana sütuna dayanan bir programımız var: para politikası, maliye politikası ve yapısal dönüşümler. Bu süreçte depremden etkilenen harcamalar bile mali disiplinden taviz vermeden yürütülüyor. Bu kadar büyük rakamlar ekonomiyi sarsabilir; ancak etkileri zaman içinde belirir. 2025 bütçesinde sapma yok; konutlar, yollar, okullar ve altyapı yatırımlarıyla ilgili yatırımlar sürüyor.

ÜÇÜNCÜ AYAĞA vurgu yaparken Arz odaklı politikaların önemine dikkat çekiyoruz. Gıda ve konut kalemleri özellikle öne çıkıyor. Enflasyon konusunda kararlıyız ve şu anda bir süreç başlamış durumda. Eylül ayında beklentinin üzerinde bir rakam görüldü; bu geçici bir durum olarak değerlendiriliyor. “DÜNYA ESKİ DÜNYA DEĞİL” söylemiyle büyük resmi görmek gerektiğini belirtiyor. Enflasyon aşağı yönlü eğilimini sürdürmeye devam edecek; vatandaşlarımız hizmet sektörü dahil pek çok alanda bu düşüşü hissedecek.

Dünya genelinde tarife tartışmaları ve belirsizliğin arttığı bir dönemde, Türkiye ekonomisi siyasi istikrarı ve öngörülebilir politikalarıyla olumlu bir konum sergiliyor. Ukrayna-Rusya ve İsrail-İran çatışmaları gibi bölgelerdeki gerilimler, küresel belirsizliği artırsa da Türkiye için tüketici ve üretici dengesini koruyan bir tablo ortaya konuyor. Emeğin milli gelirden aldığı pay geçen yıl %39 olarak kaydedildi; 2025’in ilk yarısında bu pay %35,9’a yükselerek tarihimizin en üst noktasına ulaştı.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.