Çayönü Tepesi’nde 12 bin yıllık sırlar gün yüzüne çıktı: 8 mezar keşfiyle arkeoloji dünyasında heyecan dorukta.
Ergani ilçesindeki Çayönü Tepesi, dünya uygarlık tarihine ışık tutan buluntularla yeniden gündeme geliyor. 12 bin yıllık geçmişe sahip bölgede yürütülen kazılar sonucunda 8 mezar açığa çıktı ve mevcut inanç sistemleri, ölü gömme adetleri ile toplumsal yapı hakkında önemli veriler sunuldu.
İçinde bulunduğumuz 2025 yılı kazı sezonunda, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Müzecilik Bölümü öğretim üyeleri Doç. Dr. Savaş Sarıaltun başkanlığında, Hacettepe Üniversitesi Antropoloji Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Ömür Dilek Erdal koordinasyonunda yürütülen saha çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle devam ediyor. Bu çalışmalar, uzman arkeolog ve antropologların katılımıyla gerçekleştiriliyor.
Bu yıl keşfedilen mezarlardan 1’inin Neolitik döneme (MÖ 9000-8800) ait olduğu; geri kalanların ise İlk Tunç Çağı I. dönemine (MÖ 2950-2900) tarihlendiği belirlendi. Doç. Dr. Sarıaltun, Neolitik mezarın kanallı yapılar evresine ait bir yapı’nın batı kenarında basit bir gömü olarak ortaya çıktığını belirtirken, İlk Tunç Çağı II. dönemine tarihlenen diğer mezarların gömü biçimlerinin farklılık gösterdiğini ifade etti. 3’ü basit toprak, 2’si küp, diğer 2’si taş kapaklı ve sandık tipi olarak kayıt altına alındı. Gömülerin içinde 9 adet ölü hediyesi olarak kaplar bulundu; ayrıca mezarların çevresinde, mimari olarak mezarları taklit eden ve sembolik anlam taşıyan iki adet hediyelik çukur tespit edildi. Bir çukur boşken, diğeri ise dış mezar hediyesi olarak 5 adet tüm kap ile doluydu.
Mezarların önemi ise sadece gömü düzeniyle sınırlı kalmıyor; elde edilen yeni bulgular Çayönü Tepesi’nin Neolitik dönemin yanı sıra İlk Tunç Çağı ritüel ve gömme uygulamaları açısından da kritik bir dönemeç olduğunu gösteriyor. Doç. Dr. Sarıaltun, bu bulguların dönemin inanç sistemi, ölü gömme gelenekleri ve toplumsal yapısı hakkında önemli veriler sunduğunu söyledi.