Britannic Batığı: 120 metreden çıkarılan ilk eşyaların şaşırtıcı hikayesi ve yeniden koruma planı ile denizlerin unutulmaz geçmişine yolculuk.
Kısa bir süre önce Yunanistan Kültür Bakanlığı, 1916 yılında Birinci Dünya Savaşı sırasında Ege Denizi’nde Kea Adası açıklarında Alman mayınına çarpan HMHS Britannic’in batığında yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. O dönemde savaş nedeniyle Çanakkale’de Türk askerleriyle savaşan İngiliz askerlerini tedavi etmek üzere görevlendirilen gemi, 21 Kasım 1916’da Çanakkale Boğazı’na doğru again yola çıkarken sulara gömüldü.
Derinlik sınırının 120 metreyi aşabildiğini belirten Yunan yetkililer, bu yeni keşfin batık sahasında yürütülen çalışmaların bir parçası olduğunu ifade etti. 11 kişilik profesyonel dalgıç ekibi, kapalı devre dalış ekipmanlarıyla ekipman ve objeleri inceleyerek kurtarma çabalarını yönetti. Britannic Vakfı’nın kurucusu olan İngiliz amatör tarihçi Simon Mills tarafından organize edilen araştırma süreci, Yunan Kültür Bakanlığı’nın sualtı arkeolojisinden sorumlu birimi tarafından denetlendi.
Tarihi bir ayrıntı olarak batık alanındaki koşulların zorlu olduğu ve bazı nesnelerin uzun dalışlar nedeniyle kurtarılamadığı belirtildi. Çalışmalar sırasında geminin batığından Türk hamamına ait seramik karoları da dahil olmak üzere çeşitli eşyalara ulaşıldı. Ayrıca liman sinyal lambası, gözetleme kulesi için kullanılan zil, birinci ve ikinci konumdan çıkan ekipmanlar ile bir dürbün gibi değerli kalıntılar da elde edildi.
Bu buluntular, Atina’daki özel laboratuvarlarda değerlendirilecek ve Pire’de inşa edilen yeni sualtı eserleri müzesindeki kalıcı sergide yer alacak şekilde koruma altına alınacak. Bakanlık ayrıca, dalgıçların karşılaştığı akıntılar, derinlik ve sınırlı görüş nedeniyle bazı parçaların kurtarılamadığını vurguladı.
Titanik’in kardeşi mi? olarak anılan Britannic’in hikayesi, aynı dönemin mimarları olan RMS Olympic ile Titanik arasındaki kardeşlik bağını hatırlatıyor. Üç geminin de Manchester’daki Harland & Wolff tersanesinde inşa edildiği, hepsinin transatlantik rotaları için tasarlandığı belirtiliyor. Olympic 1911-1935 yılları arasında hizmet verirken, Britannic savaş zamanı yüzen hastane olarak kullanıma alınmış ve savaşın etkisiyle bu konumda görev yapmıştır.