Baykar ve Piaggio Aerospace arasındaki işbirliğiyle ilgili önemli gelişmeleri keşfedin. Yenilikçi projeler ve stratejik ortaklıklar hakkında detaylar burada.
Baykar tarafından yapılan resmi açıklamada, Piaggio Aerospace şirketinin yönetim kadrosunda önemli bir değişiklik gerçekleştiği duyuruldu. Açıklamada, “Baykar Piaggio Aerospace Yönetim Kurulu, mevcut Operasyon Direktörü (COO) Giovanni Tomassini’nin şirketin yeni Genel Müdürü (CEO) olarak atanmasını memnuniyetle duyurmaktadır” ifadelerine yer verildi.
Giovanni Tomassini’nin, 1964 doğumlu olduğu ve Milano Politeknik Üniversitesi’nden makine mühendisliği alanında yüksek lisans derecesi aldığı belirtildi. Ayrıca, 2009 yılından beri Piaggio Aerospace’te çeşitli pozisyonlarda görev yaptığı da bilgilenirildi.
Öncesinde, Ansald Systemi Industriali ve Aermacchi gibi önemli havacılık ve savunma sanayi firmalarında üretim müdürü olarak da çalışmış olan Tomassini’nin, şirketin uluslararası alandaki gelişimine büyük katkılar sağlayacağı öngörülüyor.
Baykar Genel Müdürü ve aynı zamanda Baykar Piaggio Aerospace Yönetim Kurulu Başkanı olan Haluk Bayraktar şu ifadeleri kullandı: “Giovanni’nin atanması, mevcut yönetimin uzmanlığına ve şirketin sürdürülebilirliğine duyulan güvenin açık bir göstergesidir. Geçmişte yaşanan zorlu dönemlerin ardından, şirketimiz artık yenilikçilik ve teknolojik gelişim odaklı yeni bir sanayi vizyonuyla yeniden yapılanmaya gidiyor. Giovanni’nin deneyimi, bu dönüşüm sürecinin başarıyla ilerlemesinde kritik bir rol oynayacaktır.”
Hatırlanacağı üzere, Baykar, 27 Aralık 2024 tarihinde yaptığı resmi açıklama ile İtalya’nın önemli havacılık şirketi Piaggio Aerospace’in satışını onayladığını duyurmuştu. Bu gelişme, hem iki ülke hem de küresel havacılık ve savunma sektöründe geniş yankı uyandırmıştı.
İtalya’nın 140 yılı aşkın köklü geçmişe sahip olan Piaggio Aerospace’in satışı, 30 Haziran tarihinde imzaların atılmasıyla tamamlanmış ve bu adım, iki ülke arasında güçlü bir ekonomik ve teknolojik işbirliğinin yeni bir sayfasını açmıştı. Bu büyük satın alma, özellikle uluslararası arenada Türkiye’nin havacılık alanındaki vizyonunu daha da ilerletmesine olanak tanımaktadır.