Batman’da meydana gelen feci kazada 5 akademisyen ve sürücü hayatını kaybetti. Detaylar ve son gelişmeler için haberimizi okuyun.
23 Haziran tarihinde Batman’ın Sason ilçesinde, Mereto Dağı eteklerinde gerçekleşen trajik trafik kazası, bölgeyi yasa boğdu. Olay, Meryem Ana Kilisesi’nin keşfinden dönüş yapan ve içinde beş kişinin bulunduğu aracın, önünde ilerleyen hakimlerin kullandığı otomobile çarparak şarampole yuvarlanmasıyla meydana geldi. Kazada, Batman Müzesi Müdürü Mehmet Cabir Alper (45), Batman Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Aliye Yılmaz (45), Öğretim Görevlisi Mustafa Serdar Akgönül (45), Diyarbakır Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nde Şube Müdürü Fesih Barut ve Sason Kaymakamlığı’nda görevli sürücü Mazlum Yılmaz hayatlarını kaybetti.
Bu kazanın ilginç ve üzücü bir yanı ise, hayatını kaybeden akademisyenlerin yaklaşık 15 yıl önce aynı dönemde göreve başladıkları ve çalışma arkadaşlığı yaptıklarıdır. Ayrıca, kazadan yaklaşık otuz dakika önce, keşif ekibinin bir üyesi olan Dr. Mustafa Serdar Akgönül’ün, eşine göndermek üzere çektiği son fotoğraf da olayın ardından ortaya çıktı. Bu fotoğraf, kazanın ardından yaşanan derin üzüntü ve kayıpların en somut kanıtı olarak değerlendiriliyor. Aynı zamanda, kazadan sonra akademisyenlerin üniversitede ve çeşitli etkinliklerde çekilmiş birçok anı görüntüsü de ortaya çıktı, bu da onların mesleki hayatlarındaki başarılarını ve sevgiyle anılmalarını gözler önüne seriyor.
‘Hala Olayın Etkisi Üzerimizde’
Batman Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Yalçın Altunkaynak, olay sonrası yaşanan derin üzüntü ve şaşkınlığı dile getirdi. Kendisi, “İki değerli akademisyenimiz 2010 yılında birlikte göreve başlamış ve uzun yıllar boyunca eğitime, öğrencilere ve çevremize faydalı hizmetlerde bulunmuşlardı. Sabah saatlerinde bilirkişi olarak Sason’a gitmişlerdi. Öğleden sonra ise acı haberle sarsıldık. O günden beri olayın etkisinden kurtulamadık. Hocalarımız her zaman mütevazı, çalışkan ve yardımsever insanlardı. İnsan ilişkilerinde örnek alınacak kişilerdi” şeklinde konuştu.
‘Fotoğraf Elimizde, Üzüntümüz Bir Türlü Dinmiyor’
Altunkaynak, sözlerine şöyle devam etti: “O iki değerli insan, bizim için sadece birer akademisyen değil, aynı zamanda örnek isimlerdi. Onların aramızdan ayrılması bizleri derinden sarstı. Olayı ilk öğrendiğimizde, inanmakta güçlük çektik. Özellikle, Serdar hocamızın olaydan yaklaşık yarım saat önce çektiği son fotoğraf elimizde. O fotoğraf, onun canlı ve son halini yansıtan en somut belge olarak bizde derin bir etki uyandırdı. O anlara şahit olmak, içimizde tarifsiz bir üzüntü ve kayıp duygusu yaratıyor. Bu nedenle, her baktığımızda, o anların ve dostlarımızın anılarını tekrar tekrar hatırlıyoruz ve acımızı hafifletmeye çalışıyoruz.”
‘İlk Etapta Algılayamadım’
Batman Üniversitesi Veterinerlik Bölümü’nde görev yapan Dr. Öğretim Üyesi Reşit Uğran, olayla ilgili duygularını şu sözlerle dile getirdi: “Serdar hocamla iki yıl boyunca aynı odada çalıştık ve onun dürüstlüğü ile çalışkanlığına yakından şahit oldum. Her zaman bilim ve eğitime olan katkılarıyla örnek alınacak bir insandı. Vefat haberini ilk duyduğumda şok yaşadım. Arkadaşlar arasında geçen sohbet sırasında, kulak misafiri olarak öğrendiğimde, ilk etapta gerçekliği kabul edemedim. Bu olay, hepimizi derin bir şaşkınlık ve üzüntüye boğdu. O iki değerli arkadaşımız, üniversitemize bilimsel ve kültürel alanda büyük katkılar sağladılar ve sonsuza dek hatırlanacaklar.”