Barış meselesi ve CHP kararının Türkiye’nin siyasi yansımasını analiz eden kapsamlı bir değerlendirme.

Erzurum’da gerçekleştirilen kamu buluşmasında konuşan Bakırhan, “Terörsüz Türkiye” hedefi kapsamında sürecin önemine vurgu yaparken, bu konunun Erzurum’da konuşulmasının gerekliliğini vurguladı. Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun dün aldığı kararların Türkiye’nin barış sürecine hizmet ettiğini ifade etti ve bu çabada Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Bahçeli ile Meclis Başkanı Kurtulmuş’a teşekkürlerini iletti.
ANA MUHALEFET PARTİSİNDEN BEKLENTİMİZ BU DEĞİLDİ Bakırhan, CHP’nin komisyondaki tutumunu eleştirerek, “İmralı’ya gitme yönündeki olumsuz oylama bu tarihi sürecin kritik bir aşamasında yapıldı. Bu, büyük bir eksiktir ve üzülerek ifade edilmelidir. Ana muhalefetin üye vermeme kararı Kürtler üzerinde yara açmıştır; yüz yıllık yarayı sarmak için şimdi sorumluluk almak gerekirken alınmaması manidardır. Barış, 86 milyonun ortak meselesidir ve bu süreçte herhangi bir partiye ‘İlkelerinizden vazgeçin’ demiyoruz; barışın tüm ilkelerin üzerinde önemli bir sorumluluk taşıdığına inanıyoruz.
Kurucu partinin daha cesur olması gerektiğini vurgulayan Bakırhan, geçmişin reflekslerini tercih etmenin kimseye fayda sağlamayacağını belirtti. CHP’nin kararının çözümsüzlüğe hizmet ettiği görüşünü paylaşan Bakırhan, “Tarih bu anı not edecektir ve ileride Karayazı, Tekman, Horasan, Hınıs ve diğer ilçelerdeki gençler, ‘Bu dönemde neden sorumluluk alınmadı?’ sorusunu soracaktır” diye konuştu.
BARIŞ, SİYASET ÜSTÜ BİR MESELEDİR TBMM Başkanvekili ve DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan da CHP’nin kararını eleştirerek, bu adımın doğru olmadığını söyledi. “Barış, siyaset üstü bir meseledir ve bütün partilerin üzerinde yer alır. CHP’nin daha yapıcı bir rol üstlenmesi gerektiğini bir kez daha ifade ediyoruz” dedi.
TÜLAY HATİMOĞLULLARI: ÜZÜNTÜYLE KARŞILADIK DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Cumhuriyetin kuruluşuna öncülük eden partinin aday konusunda sessiz kalmasını üzücü bulduklarını dile getirdi. “Bu karar gerçekten tarihi bir an, ancak oy çokluğuyla alınması bekleneni karşılamadı” sözleriyle süreci değerlendirdi. Hatimoğulları, Türkiye’nin 86 milyonluk nüfusu için barış ve demokratik toplum inşasının öncelikli olduğunu, hangi partiye mensup olunursa olunsun Kürt sorununun çözümünün bu çerçevede hareket edilmesi gerektiğini ifade etti. Bu süreç, hiçbir parti veya çıkar için araç haline getirilemez; aksine özgün ve bağımsız bir ilerleme olarak ele alınmalıdır.