Bakırköy 21. Ağır Ceza Mahkemesi duruşması, tutuklular ve tutukluluk kararları hakkında güncel bilgiler ve ayrıntılı analizler.

Duruşmanın yapıldığı salonda güvenlik önlemleri sıkıydı; tutuklu 6 sanık ile bazı tutuksuz sanıklar ve taraf avukatları katıldı. Cumhuriyet Savcısı’nı tehdit eden olayla ilgili olarak gelişmeleri izleyenler arasında sanık Mustafa Kemal Zengin de bulunuyordu.
Görüşülen beyanlar arasında müşteki avukatının ifadesi öne çıktı. Avukat Ahmet Fırat Burkucu, yargılanan eylemin yalnızca bir kişiye yönelik olmadığını, Cumhuriyet savcısına suikast girişimi niteliğinde olduğuna vurgu yaptı. Eylemin yargı teşkilatına yönelik bir saldırı olduğunun altını çizdi ve sanıkların beyanlarının kabul edilemeyeceğini belirtti. Ayrıca, Yavuz Engin’in bilgileri ile fotoğraflarının WhatsApp üzerinden paylaşıldığını ve tehdit edildiğini söyledi; bazı sanıkların elindeki araç ve konum bilgisi paylaşımlarına ilişkin örnekler verdi. Tutuklu olmayan sanıkların da tahliye edilmesini talep etti ve bazı ifadelerin, örgüt varlığına dair güçlü bir bağ kurduğunu ileri sürdü.
Duruşmayı dinleyen savcı, tutuklu sanıkların bu hallerinin sürmesini istedi. Sanık Mustafa Kemal Zengin ise örgüt iddiasını yalan ve iftira olarak nitelendirdi; örgütün mevcut olmadığını savundu. Mahkeme, duruşmayı takibe alarak ara kararını açıkladı.
Sonuç olarak, Mustafa Kemal Zengin’in tutukluluk halinin devamına karar verildi ve diğer 5 sanığın tahliyesine hükmedildi. Ayrıca, Aylin Arslantatar için konutu terk etmeme ve yurt dışına çıkış yasağı tedbirleri uygulanmasına karar verilirken, diğer sanıklar için de yurt dışına çıkış yasağı getirildi. Duruşma, eksik hususların giderilmesi amacıyla ertelendi.
İDDİANAMEDEN
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’in yürüttüğü soruşturma çerçevesinde, tehlikeye düşen bir hemşire Tuğçe Toptemel’in serbest bırakılması amacıyla savcıya yönelik tehdit ihbarının gerçekleştirildiği belirtiliyor. Örgüt olgusunun, savcı Engin’e yönelik suikast amacıyla hareket ettiği ve kamu kurumlarıyla bağlantısı olan bir yapı olduğu ifade ediliyor. İddianamede, örgütün teknik destek sağlayabilen üyelerden oluştuğu ve iletişim için Telegram ile WhatsApp kullandığına dikkat çekiliyor; sanıklar arasındaki numaraların ve görüşme kayıtlarının geri dönüşsüz şekilde silindiği iddia ediliyor.
Raporta göre, örgüt lideri olarak görülen Mustafa Kemal Zengin’in, Tuğçe Toptemel’in serbest bırakılmasına çalışırken savcıyı tehdit etme eylemini tasarladığı belirtiliyor. Avukat Aylin Arslantatar’ın örgütün hukuki konularla ilgili yöneticisi olduğu ve Gökhan Güler’in örgütün tahliye süreçlerini yönetmek amacıyla maddi çıkar elde etmeye çalıştığı ifade ediliyor.
CEZA İSTEMLERİ
İddianamede, örgüt lideri ve yöneticileri hakkında birçok suçtan ağır ceza isteniyor. ‘Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye teşebbüs’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’, ‘yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs’ ve ‘özel hayatın gizliliğini ihlal’ gibi suçlar için sanıklar hakkında değişen oranlarda cezalar talep ediliyor. Örgüt üyeleri ve kamu görevlisi sanıklar için de çeşitli suçlardan 48’er yıldan 100 yıl 6’şar aya kadar hapis cezaları öngörülüyor; ayrıca ruhsatsız silah bulundurma ve kişisel verilerin izinsiz elde edilmesi gibi suçlamalar da gereğince karşılanacak şekilde cezalandırılmaları talep ediliyor.