Bakım evinde fazla ilaç verilmesini inceleyen soruşturma ve iddianamedeki önemli bulgulara dair özlü ve akıcı bir özet.
22 Ekim 2024 tarihinde Beylikdüzü’nde epilepsi hastası Uğur Yıldırım’ın kaldığı özel bakım evinde, hemşire S.T. tarafından 400 mg olarak sınırlı olması gereken bir ilaç, yaklaşık 11.958 mg’a çıkarılarak verilmesi iddiasını merkezine alan soruşturma tamamlandı. İddianamede, vefat eden Yıldırım için muhtemel ölümün nedeni ve olaydaki sorumlular, birbirinden farklı konumlarda listelenen şüpheliler arasından değerlendiriliyor.
İddianamede, Yıldırım’ın annesi Dilek Barut’un savcılığa verdiği ifadeler de yer alıyor. Barut, oğlunun epilepsi hastası olduğunu, bakım evinde yaklaşık beş aydır kaldığını ve zaman zaman vücudunda morluklar gördüğünü belirtti. Kendi kendine zarar verildiği yönündeki teizlerin ise güvenlik kamerası kayıtları ve iddianamedeki bulgular ile karşılaştırılarak soruşturmanın ilerlediği ifade ediliyor.
Raporlarda, olayın meydana geldiği katta toplam dokuz kişinin bulunduğu ve Yıldırım’ın odasında güvenlik kameralarının işleyişinin karartılmak istendiği belirtiliyor. 12.28 saatlerinde Yıldırım’ın Y.E.Ş. tarafından odaya itildiği, tek tek diğer çalışanların da müdahil olduğu göstergeler raporlarda sıralanıyor. 13.21–13.30 saatleri arasında çeşitli engelli bireyler ile bakım personellerinin odaya getirdiği cihazlar ve bağlama aparatları üzerinden yaşanan durumlar, ilgili raporlarda net olarak kaydedildi.
112 ekiplerinin olay yerine yaklaşık 30-35 dakika içinde ulaşması ve saat 18.36’da Yıldırım’ın kurumdan çıkarılarak Beylikdüzü Kolon Hastanesi’ne götürülmesi, ardından 19.05’te vefat etmesi bilgisi, olayın seyrini özetliyor. Raporlar şüphelilerin ifadelerinde çelişkiler olduğuna işaret ediyor; saldırgan davranış olarak gösterilen iddiaların ise fiziksel temaslar ve diğer müdahaleler ile sınırlı kaldığı belirtiliyor. Ayrıca, kurum personellerinin fiziksel kötü muameleleri gördükleri halde müdahale etmedikleri için kusurlu oldukları da vurgulanıyor.
İlaç dozu iddiası – İddianamede, Yıldırım’ın sakinleşmesi için kullanılan ilacın sınırının 400 mg olarak belirlendiği halde, S.T. tarafından 11.958 mg verilerek yaklaşık 30 katlık bir doz aldırıldığı ifade edildi. Bu durum, olayla ilgili olarak hükümede kritik bir unsur olarak gösteriliyor.
İddianamedeki cezai talepler – S.T. hakkında, olası kastla beden ve ruh bakımından savunamayacak durumda bulunan bir kişiyi öldürme suçundan müebbet hapis talebi bulunuyor. Diğer sanıklar A.L., Y.E.E. ve M.Ö. için beden ve ruh bakımından savunamayacak durumda bulunan kişiyi kasten yaralama cezaları isteniyor. Ayrıca, engelli olan kişilere yönelik suçu bildirmeme gibi ek suçlamalar da sanıklar için yönlendirilmiş durumda.
İddianamenin kabulü – Hazırlanan iddianame Bakırköy 18. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi ve sanıklar önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacaklar.