Avrupa solunun icraatlarını eleştiren, dayanışma çekincelerini gündeme taşıyan ve farklı bakış açılarını bir araya getiren kapsamlı analiz.

İktidardaki Avrupa sosyal demokrat ve sosyalist partilerin önde gelen isimlerinin tutumlarına yönelik eleştiriyi özetleyen görüşler, şu şekilde yeniden ifade ediliyor: ÇEKİNEN YÜKSELİŞ: Türkiye’de temaslarda bulunanlarımız bize kurumsal destek mesajını ilettiler. Parlamenter düzeyde konseyden çok güçlü bir dayanışma söz konusu olsa da, yürütme düzeyine gelindiğinde kardeş partilerimizin iktidardaki liderleri bu dayanışmayı yeterince göstermemektedir. Bu durum Erdoğan’ın ülke içindeki güç konumunu pekiştirmektedir. SALDIRI ALTINDA OLAN SİYASİ DÜZEYLER: Ekrem İmamoğlu’nun ayrı ayrı üç kez seçildiği İstanbul’da ve 16 belediye başkanının da dahil olduğu süreçte ağır bir baskı yapılmaktadır; 16 belediye başkanı ve 102 siyaset insanı gözdağına maruz kalmıştır. KAYGIYI PAYLAŞIYORUM: Avrupa’nın güvenlik ve savunma konusundaki endişelerini anlıyorum. Türkiye’nin bu alanda atması gereken adımları güvencesiyle destekliyorum; otoriterlerin yarattığı sorunları demokratik yollarla aşmanın mümkün olduğuna inanıyorum. BAĞIMSIZLIĞINIZI KAYBETMEMELİSİNİZ: Otoriteryen güçlerle mücadele ederken onları desteklemek, dünyadaki en çok belediye başkanlığı bulunan sosyal demokrat partinin tek başına iktidara gelmesiyle sonuçlanabilir. Bu, sol hareket için yeni bir rüzgar yaratacak bir partinin önü kesilmemelidir. İngiliz İşçi Partisi’nin Erdoğan’a karşı gösterdiği dayanışmayı kabul etmek mümkün değildir. SONUÇ HESABI: AB sınırında özgürlükçü ve demokratik bir Türkiye mi olacak, sosyal demokratlar kardeş partileriyle mi iktidarda yer alacak, yoksa bu yaklaşımı sürdürürken başarıya bu kadar yaklaşmışken kardeş partinizi otoriter güçlere kurban mı vereceğiz? Herkesin bu hesapları adil ve net bir şekilde yapması gerekir. Costa’ya Karşı Tepki: Kabul Edilemez Görüşmeler sırasında Avrupa Birliği Konseyi Başkanı António Costa ile yüz yüze görüşmenin imkânsız bulunması, Özel tarafından sert biçimde eleştirildi. CHP lideri, Costa’nın kişisel saygı duyduğu bir isim olduğunu belirtmesine rağmen, bu önemli gündemde sadece açılış konuşmasıyla yetinilmesini ve baş başa beş dakikalık görüşmenin bile mümkün kılınamamasını kabul edilemez buldu.