Antalya’daki dolandırıcılık iddiasında son gelişmeler ve savcılık perspektifiyle kapsamlı analiz ile güvenlik ve adalet mesajı.

Kentte yaşayan iki çocuk annesi Filiz Çetin, iddialara göre bir yıl önce çocuklarını götürdüğü kursun hemen yanında zaman geçirirken İ.H.S. ile tanıştı ve sonrasında arkadaşlıkları başladı. İ.H.S., kendisini portföy yöneticisi olarak tanıttı ve parasal işlemleri yönetebileceğini belirtti. Çetin, güven duygusunu pekiştiren bu iletişimle birlikte kendisine karşı olumlu bir izlenim yaratan birinin varlığına inandı ve para transferleri başladı.
Her biri için 100 ile 200 bin lira arası talepler yönelten İ.H.S., Şubat ayından itibaren daha büyük meblağlar istedi. Nisan ayına kadar süren süreçte, Çetin’in iddiasına göre toplamda yaklaşık 4 milyon lira bu kişi tarafından alındı ve zarar iddiası savcılığa taşındı. Çetin, yaşanan süreçte İ.H.S.’nin kendisini “hizmet etmek isteyen biri” olarak gösterdiğini, çevresindeki insanlara da benzer bir güven iması kurduğunu ifade ediyor. Aynı yerde uzun vakit geçirir, herkes ona tanık olurdu; yüzeyde aileden biri gibi davranan bu kişinin sözleriyle kendisini de hafife aldırırdı.
Elindeki paranın yönetimi konusunda sık sık telefonla yardım aldığı süreçte, Çetin tarafından verilen paraların üzerinde birikimlerini katlamak amacıyla hareket eden bir yardım havası yaratılmış gibi görünüyordu. Ancak süreç ilerledikçe, Çetin’in giderek borçlanması ve parasının geri ödenmemesi durumu baş gösterdi. Çetin, “Aramayla aradığımda bana ‘Benimle uğraşma’ şeklinde yanıtlar alıyorum; benim paramı geri istemem dahi bir taciz olarak değerlendiriliyor” sözleriyle yaşananları özetliyor.
Paramın değersizleşmesini istemediğini belirten Çetin, parasını ve ailesinin finansal güvenliğini sağlama amacıyla bu durumu savcı ve yasal mercilere taşıdı. Çetin, “Çocuklarımın okul masraflarını karşılayacağını söyledi ama ödemedi; iyi niyetim suistimal edildi” ifadeleriyle süreci aktardı.
Çetin’in avukatı Hazal Ekin Bilge Öztürk, davanın temelinde karşı tarafın kendisini borsayla uğraşan biri olarak göstermesi ve müvekkilden defalarca para talep edilmesi olgusunu işaret etti. “Çok sayıda para transferi yapıldı, ancak olayın gerçek durumu farklı çıktı. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iddianameyle kamu davası açacağına dair güvenimiz tamdır” dedi. DHA’ya konuşan İ.H.S., iddiaları reddederek karşılıklı para alışverişi olduğunu savundu ve durumun kendi bakış açısından farklı göründüğünü ifade etti.