Antalya’daki aile içi cinayet davasında 7. duruşma kapalı görüldü; ses kayıtları ve sanık avukatlarının savunması öne çıktı.

Hurma Mahallesi’nde bulunan Atapark Konutları Sitesi’nin yöneticisine yönelik olayın ardından, eşine yönelik saldırı ve sonrasındaki firar vakasıyla ilgili süreç devam ediyor. Olayın ardından evine gelen ailesinin yaşadığı korku ve ifadeler, 16 yaşındaki İ.T.’nin gördüklerini ve komşuların 112’yi aramasını kapsıyor. Sağlık ekiplerinin yapılan incelemesi sonucunda Temirhanoğulları’nın yaşamını yitirdiği belirlendi.
Olayın ardından güvenlik kameraları üzerinden yapılan incelemeler, şüpheli Savaş Temirhanoğulları’nın arkadaşı Fikret İnal ile birlikte Korkuteli yönüne kaçtıklarını gösterdi. Her iki kişi de yakalanarak tutuklandı ve soruşturma derinleşti.
Duruşmaya dair bilgiler, Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Kamu güvenliği gerekçe gösterilerek duruşmanın kapalı yapılmasına karar verildi. Salonda yalnızca taraflar ve avukatları yer aldı. Duruşmada, sanığın evdeki konuşmalarına ilişkin ses kayıtları dinlendi.
Ses kayıtlarının sanığa ait olup olmadığı iddiası ise bilirkişi raporlarıyla değerlendirildi. Kayıtlarda, maktul ile arasındaki evlilik sorunları ve hakaret içerikli söylemler kayda geçmişti. Ayrıca, sanık tarafından “3 ay sonra ayağına bir taş takılabilir” şeklinde tehdit içeren ifadeler de kayıtlarda yer aldı. Sanık ise bu ses kayıtlarının kendisine ait olmadığını savundu.
Mahkeme heyeti, karar için duruşmayı erteledi ve süreç ilerleyen günlerde netleşecek adımları belirledi. Duruşma sonrası açıklamalarda bulunan sivil toplum temsilcisi Müjde Tozbey, sanık avukatlarının ifadelerinin savunma etiği yönünden eleştirilmesi gerektiğini vurguladı.
‘Fadim’in namusunu hedef aldılar’ ifadeleriyle konuşulan süreçte, avukatların bazı açıklamalarının kadına yönelik aşağılayıcı dil kullandığına dair eleştiriler gündeme geldi. Tozbey, “Sanık avukatlarının beyanları savunma sınırlarını aşıyor; Fadim ve ailesine yönelik asılsız ithamlar yapıldı.” şeklinde görüş belirtti. Ayrıca, bilirkişi raporlarına ilişkin olarak savunma tarafının delilleri yorumlama tarzına dikkat çekildi.
Ses kayıtlarının delil niteliği konusunda yapılan açıklamalarda, kayıtların gizlice alınması nedeniyle delil olarak kabul edilmemesi yönünde bir görüş savunulmuş olsa da mahkeme bu konuda karar verecek. Duruşmada, sanık ve beyanlarına ilişkin çelişkili noktaların varlığına işaret edildi ve müşterek faillik kavramının ağırlaştırılmış biçimde ele alınması talebi dile getirildi.