Ankara tiftik keçisi üretiminde stratejik projeler ve sözleşmeli desteklerle verimli, sürdürülebilir bir yetiştiricilik vizyonunu keşfedin.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, AA muhabirine Ankara’nın tiftik keçisi için özel bir üretim merkezi niteliğinde olduğunu vurguladı. Türkiye’nin toplam tiftik keçisi üretiminin büyük bir kısmının başkentte gerçekleştirildiğini belirtti. Bu değerli türün korunması ve geliştirilmesi amacıyla yürütülen çalışmalara yoğun biçimde devam ettiklerini ifade eden Yumaklı, tiftiğin yasal mevzuatla sözleşmeli üretim kapsamına alındığını hatırlattı. Ayrıca üretimin sadece nicelik olarak değil, kalite ve verimlilik açısından da destek gördüğünü sözlerine ekledi.
Geçen yıla kıyasla bu alandaki desteğin iki katına çıktığını söyleyen Yumaklı, Bakanlık olarak üreticilerin yanlarında olduklarını ve onların tüm uygulamalarını yakından izlediklerini kaydetti. Tiftiğin mevcut potansiyelinin dikkat çekici olduğunu dile getirerek, dünyanın tiftikten yapılmış tekstil ürünlerine artan rağbet gösterdiğini belirtti. “Tiftiği daha da geliştirecek önemli bir potansiyel olarak görüyoruz; aynı zamanda bunun sanayisinin de güçlendirilmesi gerekiyor ki ekonomiye katma değerli bir ürün olarak gelmiş olsun” şeklinde konuştu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile birlikte söz konusu üretim türünün özel olarak desteklenmesini hedeflediklerini de söyledi.
Sözleşmeli üretimin tarımsal üretimin temel unsurlarından biri olduğunu vurgulayan Yumaklı, bu yaklaşımı sadece belirli bir ürünle sınırlı tutmayıp kapsamını genişletmeye çalıştıklarını belirtti. Geçen yıl hayvansal ve bitkisel üretim ile su ürünleri için yapılan üretim planlamasının odak noktasının sözleşmeli üretimini güçlendirmek olduğuna değindi.
“Sözleşmeli üretimin kapsamını genişletmeye devam edeceğiz” diyen Yumaklı, bazı sorunların bulunduğunu ve karşılaşılan şikayetlerin detaylıca incelendiğini aktardı. Tip sözleşmeleri oluşturarak bunların Bakanlığa iletilmesini sağladıklarını ve süreçleri elektronik hale getirerek bürokratik işlemleri azaltmayı hedeflediklerini ifade etti. Bakanlık olarak bu sözleşmelerin takibini sürdürüyorlar.
Alıcılar ile satıcılar arasındaki anlaşmazlıkların hızla çözülebilmesi için tahkim mekanizmasını hayata geçirdiklerini belirten Yumaklı, çözümlerin genelde 1-2 hafta gibi kısa bir sürede sonuçlandırıldığını açıkladı. Üreticinin gelirini, ürünün satış garantisi ve piyasa trendlerine göre değil, yapılan sözleşmenin bağlı olduğu sonuçlara göre elde etmesini sağlamak önceliklerinde olduğunun altını çizdi. Ham madde güvenilirliğinin temin edilmesi gerektiğini de vurguladı. Böylece sözleşmeli üretimin kapsamını genişletmeye ve etkisini güçlendirmeye devam edeceklerini ifade etti.