Anadolu’nun yenilenebilir enerjisiyle Türkiye’nin potansiyeli ve sürdürülebilir yolculuğu hakkında kapsamlı bir bakış.
Avrupa’nın enerji alanındaki arayışlarının sürdüğü bir dönemde, Türkiye’nin jeostratjik konumu ve coğrafyası öne çıkıyor. Ülke, etkili güneş enerjisi üretimi için elverişli bir iklim ve geniş arazilerle donatılmış bir coğrafyada bulunuyor; bu da yenilenebilir enerjiye dönük dengeyi güçlendiriyor. Türkiye’nin temiz enerji potansiyeli yüksek yönündeki değerlendirmeler, enerji güvenliğimiz ve dış ticaret açığımızın azaltılması açısından kritik öneme sahip. Dr. Murtaza Ata, Türkiye’nin konumunu şu sözlerle özetledi: “Ortadoğu’dan kuzeye uzanan rüzgâr akışının etkili olduğu bir bölgede yer alıyoruz. Bu da mevcut rüzgâr potansiyelini öne çıkarıyor.” Mevcut potansiyel yaklaşık 15 GW olarak görülüyor; kara rüzgâr kapasitesi 100 GW civarında öngörülüyor, güneş enerjisi için ise 300–400 GW arasında bir kapasite öngörülüyor. Ancak şu anki güneş kurulu kapasitesi 25 GW seviyesinde. Bu farkın değerlendirilmesi, enerji bağımsızlığı ve dış ticaret açığının düşürülmesi açısından hayati öneme sahip. Dış ticaret açığımızın %70–80’i zaman zaman enerji ithalatından kaynaklanıyor.
Kalyon Enerji Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Murtaza Ata “Hızlı uygulama kabiliyetimizle projelerimizi hayata geçiriyoruz” başlığı altında, proje geliştirme ve yatırım süreçlerini kendi bünyelerinde yürütmenin avantajlarına değindi: 3 rüzgâr enerjisi projemizi sadece bir yıl içinde devreye aldık ve şimdi Karapınar’da inşa edilen 500 MW’lık güneş enerjisi santralinde bu yetkinlikleri kullanıyoruz; projeyi 2026 yılı sonuna kadar tamamlamayı hedefliyoruz. Önümüzdeki 4–5 yıl içinde en az 5 GW güneş ve rüzgâr kapasitesine ulaşmayı ve 1 GWh depolama altyapısını kurmayı planlıyoruz. Ayrıca gaz ve kömür santrallerine bağımlılığı azaltacak yeni kuşak şebeke kurucu invertörlere odaklanıyoruz.
Enerji üretiminin ötesinde: Sürdürülebilir kalkınma bağlamında Dr. Ata, Kalyon Enerji’nin faaliyet alanlarının yalnızca enerji üretimiyle sınırlı kalmadığını belirtiyor: “Yeşil dönüşüm yolculuğunda projelerimiz yerel topluluklara yeni iş fırsatları sunuyor. Güneş santrallerimizde uyguladığımız Panel Altı Otlatma Programı sayesinde 100.000’den fazla koyun tesislerimizin mera olarak kullanılmasını sağlıyor. Bu sayede enerji üretimi ile geleneksel hayvancılığı barışçıl bir entegrasyonla buluşturuyoruz.” Ayrıca bölge halkına hayvancılık ve tarımsal faaliyetler için destekler sunuyor ve yerel ekonomiyi güçlendirmeye katkıda bulunuyoruz.
Röportajın tamamı için: https://www.investmentreports.co/interview/dr-murtaza-ata-1979
Yeşil Dönüşümün Temelleri Raporu için: https://d.newsweek.com/en/file/478394/pillars-green-transition-iv.pdf