Amir A. Vakası: Kayıp öğrencinin ardından gelen şok ifade ve yasal süreç hakkında ayrıntılı bir analiz ve güncel gelişmeler.

Suriyeli Amir A., ailesiyle Reyhanlı ilçesi Kurtuluş Mahallesi’nde yaşıyorken 5 Aralık’ta Mehmet Belkız Büyükvelioğlu İlkokulu’ndan geri dönmedi. Üçüncü sınıf öğrencisi olan Amir A.’dan haber alınamaması üzerine ailesi, İlçe Jandarma Komutanlığına başvurarak kayıp ihbarında bulundu. Arama çalışmaları kapsamlı şekilde sürerken, sivil toplum kuruluşları da destek verdi; sonuç gün yüzüne çıkmadı.
TOPRAĞIN ALTINDAN ÇIKARILDI Yetkili ekipler, olayla ilgili geniş çaplı bir soruşturma başlattı. Bölgedeki güvenlik kameralarını inceleyen kolluk güçleri, Amir’in en son dayısı Muhammet Eldavut ile birlikte Reyhanlı Baraj Gölü civarında bulunduğunu tespit etti. Eldavut, yeğeninden haberinin olmadığını ileri sürdü. Güvenlik güçleri arama ve tarama çalışmalarını bölge üzerinde yoğunlaştırdı ve gece-gündüz demeden sürdürdü. Dün saat 14.30 civarında Amir A., vücudunun bazı bölümleri toprak altında kalmış, başı yaralanmış ve üzeri taşlarla örtülmüş halde bulundu. Taşlar temizlendikten sonra eski yaralarının arasından çıkartılan Amir A.’nın dayısının adını sayıkladığı anlar cep telefonu ile kaydedildi. Hastaneye kaldırılan Amir A., önce Reyhanlı Devlet Hastanesi’nde, ardından Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi ve yoğun bakımda ameliyata alındı.
DAYI İFADESİNDE SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ Dayı Muhammet Eldavut, jandarmadaki ifadesinin ardından Reyhanlı Adliyesi’ne sevk edildi. Nöbetçi hakimlikçe tutuklanan Eldavut, suçlamaları reddederek, ifadesinde şu iddiaları savundu: “Çocuğu okuldan alıp beraber Reyhanlı Baraj Gölü yakınlarında fıstık toplamaya gittik. Bir ağaca çıkıp oradan düştü. Korktuğum için kaçtım. Toprağa gömmedim, üzerini örtmedim; ne olduğunu bilmiyorum.”
YAŞAM LABIRINTI Amir A.’nın hayati tehlikesinin aştığı bilgisi paylaşıldı. Yoğun bakımda tedavisi süren çocuğun iyi haberleri ailesi ve sevenleri için büyük umut kaynağı oldu. Baba Muhammed A., oğlunun sağlığına kavuşması için dua ederken, dayısının neden böyle bir eyleme başvurduğunu anlamaya çalıştıklarını ve adaletin en ağır cezayı vermesini talep ettiklerini ifade etti.