ALTAY Projesi: Türkiye’nin milli tank girişiminin yeni dönemi. teknolojik güç, yerli üretim ve savunma sanayinde güç birliği.

ALTAY Tankı için üretim hattının açılışı, Türkiye’nin savunma sanayinde elde ettiği yerli ve milli üretim başarısının somut bir göstergesi olarak büyük yankı uyandırdı. Haluk Görgün, sahada mühendisler, işçiler ve özel sektör ile vakıf şirketlerinin el ele çalışmasının bir ilki nasıl mümkün kıldığını vurguladı ve projenin, üretilebilirliğin ve teknolojik kapasitenin simgesi haline geldiğini belirtti.
ALTAY Projesi, yalnızca bir platform olmaktan çıkıp, savunma sanayimizin kabiliyetlerini şekillendiren bir eğitim alanı ve vizyonun temel taşı olarak ifade edildi. Bu dönüm noktası, yerli güçle tasarlanan ve test edilen milli ana muharebe tankının üretime hazır hale geldiğini gösterdi. Yaptığı konuşmada Görgün, bu başarının yerli akıl, milli irade ve Türk mühendisinin ortak eseri olduğunu söyledi.
Görgün, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tam bağımsız savunma sanayi hedefiyle şekillenen vizyonun bugün yalnızca bir hedef olmaktan çıktığını ve kurumsallaşmış bir ekosistem haline geldiğini ifade etti. Yurt dışından bağımlı olduğumuz alt sistemleri artık kendi imkânlarımızla ürettiğimizi belirtti ve ALTAY’ın, altyapı ve tasarım gücüyle ileri teknolojilere kapı araladığını vurguladı. AKKOR Aktif Koruma Sistemi ve Atış Kontrol Sistemi gibi kritik teknolojilerin, ALTAY ile birlikte ülke sınırlarının ötesine taşınabileceğini belirtti.
Bugün sahada çalışan 800 mühendis, 1250 işçi ve 90 alt yüklenici birimden oluşan büyük bir ekip, 17,5 milyon mühendislik saati, 35 bin kilometre test ve 3 bin 700 atışla Yeni ALTAY’ı yarına hazırlıyor. Tank için 2 yıl garanti ve 6 yıl lojistik destek sunulması, sahada uzun ömürlü başarıya olan güveni pekiştiriyor. 35 bin sayfa tasarım, 16 bin gereksinim, 120 test prosedürü ve 50 bin test adımı, her yönüyle mühendislik harikası olarak tasarlandı.
YILDA KAÇ ALTAY ÜRETİLECEK? sorusuyla başlayan açıklamalarda, Zırh Açık Test Alanı, Balistik Koruma Merkezi, üretim tesisleri ve test merkezlerinin Türk savunma sanayisine katma değer sağlayacağı vurgulandı. Bu güçlü altyapının, geleceğin tanklarını ve zırhlı araçlarını şekillendireceği ve milli kabiliyetin çıtasını yükselteceği dile getirildi. HAB Bölgesi’nde yükselen tesis, yaklaşık 682 bin metrekarelik alanda yılda 96 ALTAY tankı üretim kapasitesine sahip olacak. Dijital dönüşüm odaklı, akıllı üretim hatlarıyla bütünleşen bu yapı, otonom kontrol ve veri analitiğiyle geleceğin fabrikası olarak tasarlandı.
Türkiye’nin savunma sanayisindeki yükselişi artık sınırları aşan bir işbirliği ve teknoloji paylaşımı modeli haline geldi. Açılışla birlikte teslim edilen tanklar, yalnızca bir üretim başarısı değil, stratejik aklın ve azmin somut meyveleridir. Bu süreç, hem iç müşterek ihtiyaçları karşılamak hem de uluslararası rekabette pay almak için yürütülen bir dönüştürme sürecinin miladı olarak kabul ediliyor.