DOLAR
42,3695
EURO
48,9826
ALTIN
5.553,62
BIST
10.950,63
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
21°C
İstanbul
21°C
Az Bulutlu
Cuma Çok Bulutlu
22°C
Cumartesi Çok Bulutlu
22°C
Pazar Çok Bulutlu
20°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
16°C

Aile ve Kültür Sanat Sempozyumu Kapanışından Notlar ve Vizyon Bildirileri

Aile ve Kültür Sanat Sempozyumu kapanışından notlar, vizyon bildirileri ve gelecek hedefleriyle kültüre yön veren özgün içgörüler

Aile ve Kültür Sanat Sempozyumu Kapanışından Notlar ve Vizyon Bildirileri
20.11.2025 19:00
A+
A-

Sizleri en içten duygularımla selamlıyorum ve bu buluşmada sizlerle birlikte olmaktan duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde misafirlerimizi ağırlaştıran bu özel an, aile ve kültür sanat alanlarındaki çalışmalarımızın sürekliliğini hatırlatıyor. 81 ilimiz başta olmak üzere, diaspora coğrafyamızın değerli temsilcilerine de sevgi ve selamlarımı iletiyorum.

Bu sempozyumu düzenleyen kurumların gayretleriyle, Aile Bakanlığı ile Kültür ve Sanat Politikaları Kurulumuzun katkıları çok değerli. Katılımcı tüm akademisyenler, bağımsız araştırmacılar ve konuşmacılar için şükranlarımı sunuyor, onların çalışmalarıyla bu toplantının verimli geçtiğini belirtmek istiyorum.

“SEMPOZYUM EMSAL TEŞKİL ETMELİ” ifadesiyle başladığımız değerlendirmeler, akademik çerçevenin ötesine geçip somut, uygulanabilir sonuçlar üretmemizi arzuluyor. Elde edilen tebliğler ve tartışmalar, yenilikçi uygulama örnekleri açısından yol gösterici olmalıdır. Katkı veren herkese teşekkür ederim; emeklerinizin hayra vesile olması en büyük dileğimdir.

“AİLE MEKTEBİNDEN YETİŞEN BİREYLER NE KADAR BİLGİLİ VE ŞUURLU OLURSA, TOPLUM DA O DERECE GÜÇLÜ OLUR”, derken aileyi oluşturan kurumların milletin özünü güçlendirdiğini vurguluyoruz. Aileyi merkeze alan bakışımız, geçmişten bugüne taşıdığımız değerlerin yeni nesillere aktarılmasını sağlayan bir mektep görevi görüyor. Merhum Nurettin Topçu’nun ifadesiyle aile, sevginin, sabrın ve fedakarlığın temelini oluşturur; işte bu nedenle güçlü toplumlar ancak güçlü ailelerle inşa edilir.

“BİREYİ GÜÇLENDİRMEDEN AİLEYİ, AİLEYİ GÜÇLENDİRMEDEN DE MİLLETİ VE DEVLETİ YAŞATAMAZSINIZ” yaklaşımımız, bireyin gelişimiyle toplumsal dokunun nasıl güçlendirileceğini gösterir. Eğitmenlerimizden annelere, sivil toplumdan yerel yönetimlere kadar herkesin bu sorumluluğu omuzlarında taşıması gerektiğini ifade ediyoruz. Aksi halde hedeflediğimiz nesiller mümkün olmayacaktır.

Dahası, kültür ve sanatın ülkenin kimliğini ve değerlerini yansıtan en temel odaklardan biri olduğuna inanıyoruz. Edebiyat, müzik, mimari, el sanatları ve hat-tezhip gibi alanlarda dünya çapında takdir gören bir mirasa sahibiz. “LGBT SAPKINLIĞINA ÖNLEMLERİ ALIYORUZ” ifadesiyle belirtilen hassasiyetler, aile kurumunu korumak adına alınan tedbirler arasındadır. Bu dönemde kültür, irfan ve sanatla ilerleyerek, milli hedeflerimize ulaşmayı sürdürüyoruz.

Küresel dinamikler karşısında aile kurumunun savunulması için riskleri önceden görmek ve çok boyutlu bir yaklaşım benimsemek adına çalışıyoruz. Dijitalleşmenin ve sosyal medyanın etkilerini göz ardı etmeden, aile yapısını korumak için gerekli adımları kararlılıkla hayata geçiriyoruz.

“ŞU AN FELAKETİ YAŞIYORUZ” diye vurguladığım doğurganlık hızı konusunu yeniden ele alıyoruz. TÜİK’in verileri gösteriyor ki, toplam doğurganlık hızı 1,48 ile yenilenme seviyesinin altında. Bu, geleceğimiz için alarm zillerinin yüksek sesle çalması gerektiğini gösteriyor. İstihdamdaki kadınların doğurganlık üzerindeki etkisi sınırlı kalıyor; şehirleşmenin getirdiği yalnızlaşma da bu tabloya katkıda bulunuyor. “BEYLER, ALINMASIN, KUSURA DA BAKMASIN, KADINLAR ÇOCUK YETİŞTİRME NOKTASINDA EŞLERİNDEN GEREKLİ DESTEĞİ GÖREMİYOR” ifadesiyle kadınların çocuk büyütme süreçlerinde karşılaştıkları zorlukları ortaya koyuyoruz.

İslam kültürünün öğütlediği yaklaşımla, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in “Kadınlar, erkeklerle birlikte bir bütünü tamamlayan diğer yarılarıdır” sözünü hatırlatıyor; toplumun omurgasını oluşturan aileye gereken değeri vermenin önemini bir kez daha teyit ediyoruz. Türkiye’nin nüfus dinamiklerini güçlendirmek adına adımlar atıyoruz: 2025’i Aile Yılı ilan ettik; 2026–2035 dönemi için ise Evlenme Desteğini artıracak bir programı devreye alıyoruz. Aile ve Gençlik Fonu’nu başlatarak gençlere faizsiz krediler sunuyoruz; mevcut kredilerin sayısı 62 bine ulaştı ve destek tutarları güncellenerek 150 bin liradan 200–250 bin liraya çıkarıldı.

Doğum yardımları konusundaki düzenlemeler de ivme kazandı. İlk çocuk için tek seferlik 5.000 lira, ikinci çocuk için 5 yaşına kadar aylık 1.500 lira, üçüncü ve sonrası çocuklar için de 5 yaşına kadar aylık 5.000 lira ödeniyor. 2026–2035 dönemi, Aile ve Nüfus On Yılı olarak ilan edildi. Engelli kardeşlerimizden yaşlılarımıza kadar tüm hizmetlerde daha yoğun bir odakla hareket edeceğiz.

Bugün Dünya Çocuk Hakları Günü vesilesiyle, çocuklarımızın yaşam, eğitim, sağlık ve korunma hakkını güvence altına almak için çalışıyoruz. Dijital dünyada çocuklar giderek büyüyor ve bu dönüşüm, onları yeni tehlikelere karşı savunmayı zorunlu kılıyor. Siber zorbalık ve mahremiyet ihlali gibi risklerle mücadele etmek amacıyla 2023–2028 Türkiye Çocuk Hakları Strateji Belgesi ve Eylem Planı ile yol haritası belirledik; 2025–2029 dönemi için Dijital Dünyada Çocukların Güçlendirilmesi Eylem Planı’nı uyguluyoruz. Dijital okuryazarlığı artıran, güvenli uygulamaları destekleyen ve çocuklar ile ailelere yönelik eğitim programlarını yaygınlaştıran adımlar atmaktayız.

Bugün, yalnızca çocuklarımızın geleceğini korumakla kalmıyoruz; aynı zamanda çocuk dostu dijital dönüşüm çağrısını da tüm dünyaya duyuruyoruz. Bu vizyon, Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi ile uluslararası alanda da rehberlik etmeye devam edecektir. Bu süreçte emeği geçen tüm kurum ve sivil toplum kuruluşlarına teşekkür ediyor, ülke ve dünya çocuklarının Dünya Çocuk Hakları Günü’nü içtenlikle kutluyorum. Sözlerimi, sempozyumun bir kez daha hayırla neticelenmesi dilekleriyle sonlandırıyor; katılımcılara teşekkürlerimi sunuyorum. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyor, Allah’a emanet ediyorum. Sağlıcakla kalın.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.