ABD’li Senatör JD Vance, Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilimi analiz etti. Güncel gelişmeler ve bölgesel etkiler hakkında detaylar burada.
ABD Temsilciler Meclisi üyesi ve Cumhuriyetçi Senatör JD Vance, Hindistan ve Pakistan arasındaki mevcut gerilimlerle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Vance, bu iki ülkenin çatışmaya doğrudan müdahil olmamalarını ve sorunun kontrol alanları dışında kalması gerektiğini vurguladı. Ona göre, bu anlaşmazlık bölgesel istikrarı ciddi şekilde tehdit etse de, ABD’nin bu çatışmaları doğrudan çözmesi beklenmemeli.
Vance, yaptığı açıklamada, “Her iki tarafın da silah bırakma konusunda baskı yapma kapasitesi sınırlıdır ve bu yüzden diplomatların önceliği, gerilimi tırmandırmadan diyalog yolunu açık tutmaktır” dedi. Ayrıca, gerilimin genişlemesini engellemek adına, tarafların soruna barışçıl ve diplomatik kanallarla yaklaşması gerektiğine inandığını belirtti. Vance, “Bu bölgede yaşanabilecek herhangi bir çatışmanın, küresel güvenliği olumsuz yönde etkileyeceği inancıyla, hem Hindistan hem de Pakistan ile yakın temasta olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Hindistan ile Pakistan arasındaki tansiyon, 22 Nisan’da Pahalgam bölgesinde gerçekleşen ve 26 kişinin yaşamını yitirdiği terör saldırısıyla zirveye çıktı. Bu saldırıya misilleme niteliğinde, Hindistan 6 Mayıs’ta Pakistan toprakları ve Azad Keşmir bölgesine hava saldırıları düzenledi. Hindistan ordusu, saldırıların hedefinin “terör yapılanması” olduğunu ve 9 stratejik noktanın vurulduğunu açıkladı.
Öte yandan, Pakistan yönetimi, Hindistan’ın hava saldırısı sırasında 6 sivili öldürdüğünü ve 57 kişinin yaralandığını duyurdu. Ayrıca, Pakistan ordusu, Hindistan’a ait 25 adet “Harop” insansız hava aracını (İHA) etkisiz hale getirdiğini bildirdi. Hindistan ise bu iddiaları resmi olarak doğrulamadı ve saldırıların sivil kayıplara neden olduğunu reddetti.
Her iki ülke de karşılıklı hava saldırıları ve füze saldırılarıyla tansiyonu yükseltirken, bölgedeki askeri hareketlilik ve gerilim endişeleri artmaya devam ediyor. Bu gelişmeler, uluslararası toplumun dikkatini çekmiş durumda ve diplomatik yollarla çözüm arayışları hız kazanmış durumda.