ABD ve Türkiye Merkez Bankası faiz haberlerinde politika değişimlerinde daralan fırsatlar üzerine güncel analiz ve etkiler.

ABD Merkez Bankası ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın son politikaları, piyasaların dikkatini çekti. Türkiye merkez bankası, iki gün süren toplantı sonunda politika faizini 25 baz puan indirerek %3,75-4 aralığına çekti. Bu karar, uzun süredir tartışılan bir konunun sonucunu işaret ederken, benzer bir hareketin ABD ekonomisinde de tartışma konusu olduğunu gösterdi.
ABD tarafında ise Federal Reserve, Eylül toplantısında 25 baz puanlık bir indirim kararı almış olarak gündeme geldi. Bu düşüş, Aralık’tan bu yana ilk kez faiz indirimi olarak kaydedildi ve ülkede hükümetin kapanması nedeniyle bazı verilerin açıklanmamasına rağmen alındı. Fed Başkanı Jerome Powell, konuya ilişkin açıklamasında iş gücü piyasasındaki riskleri vurguladı ve FOMC’nin odak noktasını bu tarafa yönlendirdiğini belirtti.
Enflasyon verilerinin beklentilerin altında kalması, hükümetin kapalı olmasına rağmen yeni verilerin piyasa beklentilerini karşılaması durumunda Fed’in ek indirimlere gitme ihtimalini güçlendirdi. Bu süreçte, Donald Trump da ekonomiyi canlandırma amacıyla Powell’a yönelik sıkı baskılarını sürdürdü ve faiz indirimlerinin devam etmesi gerektiğini savundu.
FAİZ KARARI YILLAR SONRA HER İKİ TARAFTAN DA MUHALEFET OYLARI ALDI etiketiyle öne çıkan karar, son dönemde nadir görülen bir siyasi tabloyu da ortaya koydu. Yönetim Kurulu üyesi Stephen Miran, Fed’in daha hızlı bir indirim politikası izlemesi gerektiğini savunurken, 50 baz puanlık bir indirim yerine çeyrek puanlık adımların artık yeterli olmadığını ifade etti. Buna karşılık Kansas City Fed Başkanı Jeffrey Schmid ise indirimin yapılmaması yönünde oy kullandı ve faiz oranlarını sabit bırakmayı tercih etti.