ABD Merkez Bankası ve küresel ekonomik gelişmeleri yakından takip edin. Güncel analizler ve son dakika haberleriyle ekonomi dünyasındaki hareketleri keşfedin.
Geçen hafta FED Başkanı Jerome Powell, Kongre’de yaptığı iki ayrı sunumda para politikasının geleceğine dair önemli ipuçları verdi. Powell, enflasyonun beklenenden daha zayıf görünmesi halinde faiz indirimlerinin daha erken gerçekleşebileceğine işaret etti. İş gücü piyasasında gözlemlenen zayıflığın, faizlerin gevşetilmesi açısından önemli bir sinyal olduğunu belirten Powell, enflasyonun güçlü kalması veya iş piyasasının dirençli yapısını koruması durumunda ise temkinli bir duruş sergileyeceklerini dile getirdi. Bu açıklamaların ardından piyasalarda, Fed’in ilk faiz indirimine Eylül ayında gideceği yönündeki beklentiler güçlenirken, Temmuz ayında da 25 baz puanlık indirim olasılığı ön plana çıktı.
Öte yandan, Çin ve ABD, Londra’da gerçekleştirilen ekonomi ve ticaret görüşmeleri kapsamında önemli bir mutabakat sağladı. Bu anlaşma çerçevesinde, Çin’in ihracatına yönelik başvuruların gözden geçirilerek onaylanması ve ABD’nin Çin’e karşı uyguladığı bazı kısıtlamaların kaldırılması taahhüt edildi. Analistler, ABD-Çin arasındaki bu anlaşmanın, finans piyasalarındaki risk iştahını artırdığı ve varlık fiyatlarına olumlu yansıdığı görüşünde. Ancak, makroekonomik verilere dair alınan sinyaller yatırımcıların odağında kalmaya devam ediyor.
Çin’de, özellikle tarifelerin artmasının ve ticaret geriliminin etkisiyle, sanayi şirketlerinin karları mayıs ayı itibarıyla azalmaya devam ediyor. Ulusal İstatistik Bürosu’nun açıklamasına göre, yıllık cirosu 20 milyon yuanın üzerinde olan sanayi işletmelerinin toplam karı, geçen yılın aynı dönemine kıyasla %9,1 oranında düşüş gösterdi. Bu düşüşün temel nedenlerinden biri olarak, tarifelerin yaratmış olduğu belirsizlik ortamı gösteriliyor. Analistler, bu durumun Çin ekonomisinde resesyon riskine dair endişeleri de güçlendirdiğine dikkat çekiyor.
Platin fiyatları, rekor seviyelerine ulaşmaya devam ediyor. Ons fiyatı hafta içerisinde 1435 dolara kadar yükselerek, Ağustos 2014’teki seviyeleri tekrar görmüş durumda. Çin’den gelen güçlü talep ve arzın sıkışması, piyasalarda platinin değerini yukarı taşıyor. Aynı zamanda, altın ve paladyum gibi diğer değerli metaller de yüksek seviyelerde seyrediyor. Analistler, sanayi talebinin yanı sıra spekülatif alımların da platine olan ilgiyi artırdığını belirtiyor. Hem arzın daralması hem de talebin yüksek kalması, önümüzdeki dönemde platinde volatilitenin artabileceğine işaret ediyor.
Altın ise, jeopolitik risklerin azalmasıyla güvenli liman talebinde gerileme yaşadı ve değer kaybetti. Bu gelişmeler neticesinde, ons bazında fiyatlar sırasıyla %5,7 artan platin, %8,1 artan paladyum ve %3,3 azalan altın fiyatlarını beraber gösterdi. Gümüşte ise küçük çaplı bir düşüş yaşandı ve fiyatlar %0,1 oranında geriledi.
Londra Metal Borsası (LME) stokları, azalma eğilimini sürdürüyor. Son hafta, jeopolitik risklerin azalması ve ABD-Çin arasındaki ticaret anlaşmasının etkisiyle, baz metallerde pozitif bir seyir izlendi. Bakır fiyatları arz darlığı nedeniyle yükselişine devam etti ve spot ile vadeli işlem fiyat farkı yeniden artış gösterdi. Bu durum, arzda daralma ve stokların azaldığını işaret ediyor. Rekor seviyelere ulaşan sevkiyatlar ve stokların kısmi azalması, fiyatların yükselmesine katkı sağladı. Analistler, özellikle bakır, alüminyum, çinko, kurşun ve nikel gibi metallerde fiyat artışlarının devam edeceğine dikkat çekiyor.
Petrol fiyatları, 5 ayın zirvesinden geri çekildi. Orta Doğu’daki jeopolitik risklerin azalması ve Hürmüz Boğazı’nın kapanmamasıyla, arz endişeleri hafifledi. ABD’nin İran’a düzenlediği saldırılar sonrası Brent petrol fiyatı 77,81 dolar seviyesine yükselmişti. Ancak, İran ve İsrail arasında yapılan ateşkes ve arz endişelerinin azalmasıyla birlikte, fiyatlar 66,33 dolar seviyesine geriledi. Aynı zamanda, ABD’de ham petrol stoklarındaki güçlü azalma, talebi gösterdiği halde, piyasalarda fiyatların düşüşünü engelleyemedi. Enerji Enformasyon İdaresi’nin raporuna göre, ham petrol stokları geçen hafta 5,8 milyon varil azalarak toplamda 415 milyon 100 bin varile geriledi. Bu gelişmelerle birlikte, Brent petrolün haftalık kaybı %12,6 olurken, doğal gaz fiyatları da %2,7 oranında düştü.
Tarım emtialarında arz artışı ve zayıf talep, fiyatları baskılıyor. Küresel tahıl üretim tahminlerinin artması, zayıf talep ve ihracat verilerinin etkisiyle, fiyatlar karışık bir seyir izliyor. ABD’de hava durumu iyileşerek, mahsul üretimini destekledi ve fiyatlardaki endişeleri hafifletti. Uluslararası Hububat Konseyi raporunda, küresel tahıl stoklarının artabileceği ve arzın yeterli olacağı sinyali verildi. Bu gelişmeler, özellikle buğday, mısır ve pirinç fiyatlarını aşağı yönlü etkiledi. Ancak, ABD’nin haftalık buğday ihracat satışları 255 bin ton ile beklentilerin altında kaldı. Mısır fiyatları ise, etanol üretimindeki azalma ve stokların büyümesiyle baskılanmaya başladı. ABD Tarım Bakanlığı raporları öncesinde, yatırımcılar pozisyon azaltmaya yöneldi ve açık pozisyon sayısı geriledi. Bu ortamda, Chicago Ticaret Borsası’nda soya fasulyesinde %3,4, mısırda %6,8, buğdayda %7,2 ve pirinçte %3,1’lik değer kayıpları gerçekleşti.
Küresel kahve arzındaki artış ve yüksek rekolte beklentileri, kahve fiyatlarını aşağı çekti. Brezilya ve Vietnam gibi büyük üretici ülkelerin hasat döneminin ilerlemesi, piyasada arz fazlası endişesini artırdı. ABD’de faaliyet gösteren emtia borsasında, kahve fiyatları %3,9, şeker %0,7 ve pamuk %4 oranında yükselirken, kakaonun ton başına fiyatı ise %9,5 artış gösterdi.