DOLAR
42,6926
EURO
50,1525
ALTIN
5.871,72
BIST
11.233,66
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
13°C
İstanbul
13°C
Hafif Yağmurlu
Cumartesi Az Bulutlu
13°C
Pazar Çok Bulutlu
12°C
Pazartesi Az Bulutlu
12°C
Salı Açık
13°C

5’inci Finansın Geleceği Zirvesi: Türkiye’nin Finansal Duruşu ve Enflasyonla Mücadele Stratejisi

5’inci Finansın Geleceği Zirvesi: Türkiye’nin finansal duruşu ve enflasyonla mücadele stratejisinin ana hatlarıyla geleceği şekillendiren buluşması.

5’inci Finansın Geleceği Zirvesi: Türkiye’nin Finansal Duruşu ve Enflasyonla Mücadele Stratejisi
11.12.2025 16:25
A+
A-

Turkuvaz Medya Merkezi’nde başlayan program, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın açılış konuşmasıyla açıldı. Zirveye Yılmaz’ın yanı sıra Ahmet Burak Dağlıoğlu, Şahap Kavcıoğlu, İbrahim Ömer Gönül, Korkmaz Ergun ve Sinan Köksal gibi önemli isimler katıldı. Bu akşam Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in katılımıyla zirvenin tamamlanması bekleniyor.

VERİLER DAHA KAPALI BİR DÜNYAYA DOĞRU GİTTİĞİMİZİ GÖSTERİYOR başlığıyla öne çıkan açılışta Yılmaz, 22–23 yıllık dönemde dünya ekonomisinin ortalama %3,5 büyüdüğünü, IMF tahminlerine göre 2025–2026’da bu rakamın 3,1–3,2 bandında seyredeceğini belirtti. 2020–2024 arasındaki dönemde bu büyüme 2,6’ya gerilemişken, ticaret hacminde de benzer bir gerileme yaşandığını söyledi. 2030’lu yıllara doğru dünya büyümesi ile dünya ticaretinin arasındaki farkın kapanmaya başladığını ifade eden Yılmaz, kapalı bir dünya trendinin ülke ekonomilerine etkilerine değindi ve finansmanı dikkatle ele almanın gerekliliğini vurguladı.

“2025’E GÖRE 2026’DA NİSPİ OLARAK DAHA OLUMLU BİR ORTAM BEKLİYORUZ” diyerek iki yıl arasındaki farkı irdeleyen Yılmaz, Türkiye için ticaret ortaklarının büyümesinin ihracat açısından belirleyici olduğunu belirtti. Avrupa Birliği ve MENA bölgesinin büyüme performansının gelecek yıl için olumlu bir itici güç olacağını söyleyen Yılmaz, dış ticaretin esas belirleyicisinin kur olmadığını, ortakların büyümesinin ihracatı olumlu yönde etkilediğini vurguladı.

“DÜNYADAKİ FİNANSAL KOŞULLAR VE EMTİA FİYATLARI TÜRKİYE EKONOMİSİ AÇISINDAN OLUMLU İLERLİYOR” başlığı altında Yılmaz, enflasyonun hızlı düşmediğini ancak küresel finansal koşulların gevşemek üzere olduğunu ve gelişmekte olan ülkeler için bu ortamın olumlu yönde dönüştüğünü aktardı. Petrol ve emtia fiyatlarındaki aşağı yönlü eğilimin Türkiye için navlun maliyetlerini azaltacağına işaret eden Yılmaz, enerji ithalatçısı bir ülke olarak bu durumun faydasını gördüklerini ifade etti.

“ŞU ANKİ ÖNCELİĞİMİZ FİNANSAL İSTİKRARI SAĞLAMAK” diyen Yılmaz, büyümeyi destekleyen adımları sürdürürken finansal istikrar ve enflasyon odaklı politika belirleyiciliğini korumanın önemine değindi. Kamu maliyesinde disiplin ve tasarruf tedbirlerinin süreceğini, enerji ve yapılandırılmış reform paketlerinin yatırım ortamını güçlendirdiğini belirtti. Özellikle enerji ve madencilik alanlarında yürütülen reformlar ile arz yönlü politikaların enflasyonla mücadelede kritik olduğuna vurgu yaptı.

“ENFLASYONLA MÜCADELE İÇİN SİSTEMATİK YAKLAŞIM ÖNCELİKLERİMİZDEN” diyen Yılmaz, para politikası ile maliye politikalarının uyum içinde yürütülmesinin, tasarruf tedbirleri ve yapısal dönüşümlerin entegrasyonunun önemine değindi. Konut ve gıda başta olmak üzere düşük gelirli grupların harcama kalıplarının dikkate alındığı sosyal politika adımlarını da hatırlatan konuşmada, enerji paketininMeclis’e sunulmasıyla yatırım ortamını güçlendiren düzenlemelerin altı çizildi.

“BU ORANLAR TÜRK FİNANS SEKTÖRÜNÜN DAYANIKLILIĞINI ORTAYA KOYUYOR” Yılmaz, Türk finans sektörünün uluslararası standartlara uyumu ve dayanıklılığı üzerinden sektörel göstergeleri paylaştı. Bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü, krediler ve mevduat verilerini paylaşırken, takibe dönüşüm oranının yönetilebilir düzeyde olduğunu ve sermaye yeterlilik oranının yasal asgari seviyenin üzerinde olduğunu belirtti. Bu tablo, sektörün geleceğe yönelik sağlam bir zemin oluşturduğunu gösteriyor.

“REEL SEKTÖR VE FİNANS SEKTÖRÜNÜ AYNI RESMİN İKİ PARÇASI GİBİ GÖRMEKTE BÜYÜK FAYDA VAR” diyen Yılmaz, iki sektörün rakip değil, birbirini tamamlayan dinamikler olduğunun altını çizdi. Güçlü bir reel sektörün finansal sistemin sağlığını güçlendirdiğini ifade eden Yılmaz, finansın gelişiminin reel sektörü desteklediğini ve bu iki alanın birlik içinde ele alınmasının uzun vadeli fayda sağlayacağını belirtti.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.