36. haftanın hakem performansını detaylı analizler ve değerlendirmelerle inceleyin. Hakemlerin performansını en iyi şekilde değerlendirin.
Deniz Çoban, eski hakem ve Fanatik Gazetesi’nin deneyimli yazarlarından biri olarak, 36. haftanın hakem performanslarını detaylı bir şekilde inceledi. Bu hafta, son zamanların en istikrarlı ve güvenilir hakem performanslarının sergilendiği dönemlerden biri olarak öne çıktı. Maçlar boyunca, büyük ve kritik kararlar dışında, genellikle doğru ve yerinde kararlar alındı. Elbette, ufak tefek hatalar ve tartışmalı pozisyonlar da yaşandı, fakat bunlar genel performansa gölge düşürecek seviyede değildi.
Özellikle, Elazığspor-Konya Spor ve Sivasspor-Gaziantep maçlarında hakemlerin genel davranış ve karar kalitesi takdire şayandı. Ancak, bazı maçlarda özellikle karar hatalarının ve performans düşüklüklerinin dikkat çektiği görüldü. Bunu en iyi şekilde değerlendiren isimler ise, Adnan Deniz Kayatepe ve Burak Pakkan oldu. Bu iki hakemin performansları, gözlemlerime göre, sezonun en düşük noktalarını temsil etti.
Bu karşılaşmada, hakem Atilla Karaoğlan oldukça rahat ve kontrollü bir yönetim sergiledi. Atmosferin düşük olması ve oyuncuların saygılı tavrı, maçı daha sakin ve huzurlu bir ortamda geçmesini sağladı. Maç boyunca tartışmalı pozisyonların sayısı oldukça azdı ve hakemlerin kararları genel anlamda doğruydu. Ancak, 44. dakikadaki pozisyonda Muslera’nın Visca’ya yaptığı faul sonrası verilen karar önemliydi. Hakem, ceza sahası ön çizgisinde dururken, VAR incelemesiyle pozisyonun ofsayt olduğu tespit edildi. Bu durumda, ilk başta verilen serbest vuruş kararının ofsayt nedeniyle iptal edilmesi doğru oldu. Ayrıca, Muslera’ya gösterilen sarı kartın iptal edilmemesinde de herhangi bir sorun yaşanmadı. Bu karar, kural ve kuralların doğru uygulandığını gösterdi.
Burak Pakkan, bu sezon ve kariyerinde belki de en zorlu ve hataya açık maçını yönetti. Maç boyunca yaptığı hatalar, özellikle dikkat çekiciydi ve performansı ciddi anlamda sorgulanabilir hale geldi. 14. dakikada Dzeko’nun Duarte’nin müdahalesiyle yerde kalması sırasında, ceza sahası çizgisi hemen üzerinde gerçekleşen bu pozisyonda, açık bir penaltı hakemin gözünden kaçtı. Bu karar, maçın kaderini etkileyebilecek kritik bir noktaydı. Aynı şekilde, 18. dakikada Fenerbahçe lehine doğru bir penaltı kararı çıkarken, 20. dakikada Amrabat’ın pozisyonu, gol şansını engellediği için kırmızı kart görmeliydi. Bu hatalar, hakemin genel performansını ciddi anlamda olumsuz etkiledi.
26. dakikada, Ömer Ali’nin Mert’e yaptığı müdahale ise, hakemin penaltı kararını vermesi gereken başka bir kritik noktaydı. Ayrıca, Carlos’un Piatek’e yaptığı faul sonrası ikinci sarı kart ve kırmızı kart çıkması gerekiyordu, fakat bu kararlar verilmedi. 31. dakikada, Talisca’nın eliyle yaptığı gol girişimi ise, oyunun akışını bozacak ve kırmızı kart görmesine sebep olacak kadar ciddi bir hareketti. Bu pozisyonda, ikinci sarı kartla oyundan ihraç edilmesi gerekirdi. 55. dakikada ise, Talisca’nın şutunda Opoku’nun eline çarpan top, hakemin devam kararıyla geçiştirildi; bu, takdir ve yorum meselesiydi, VAR’ın gereksiz müdahalesi olarak değerlendirildi.
Çağdaş Altay, genel anlamda, bu maçta performansı kabul edilebilir seviyedeydi. Bazı kart ve faul kararlarında ufak tefek hatalar yaptıysa da, bunların sonucu etkileyecek seviyede olmadığını söyleyebiliriz. Özellikle, ilk yarının sonlarına doğru gerçekleşen olayda, Adana Demirspor’un Arda Okan’la kazandığı gol, yardımcı hakemin ofsayt bayrağıyla engellendi. VAR’ın yerinde müdahalesiyle, gol doğru bir şekilde onaylandı ve maçın akışını olumsuz etkilemedi. Bu maçta, kararların büyük bir kısmı doğru ve hakemin genel performansı, ilerleyen maçlara ışık tutacak seviyedeydi.