2025 Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü görüşmeleri devam ediyor. Güncel gelişmeleri takip edin ve sözleşme sürecine dair detaylara ulaşın.
Kara yolları, demir yolları, elektrik üretim santralleri, çeşitli bakanlıklar, üniversiteler ve sağlık kurumları gibi toplamda yaklaşık 600 bin civarında işçiyi kapsayan 2025 yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü görüşmelerinde önemli bir aşamaya gelindi. Bu süreçte, hem işveren hem de işçi taraflarının katılımıyla yürütülen müzakereler, yoğun ve detaylı bir şekilde devam ediyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Faruk Özçelik başkanlığında gerçekleşen, TÜHİS Genel Merkezi’nde düzenlenen toplantıya, Çalışma Genel Müdürü Mehmet Baş, TÜHİS Genel Sekreteri Adnan Çiçek, TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcıları Ramazan Ağar ve İrfan Kabaloğlu, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Halil Çukutli ve Genel Sekreter Yardımcısı Hamdi Abdullah Koçoğlu ile diğer ilgililer katıldı. Bu toplantı, kamu kurum ve kuruluşlarının çalışanlarını kapsayan geniş kapsamlı bir yapıya sahip olup, önemli kararların alınması açısından büyük bir önem taşıyor.
Yaklaşık bir saat süren ve basına kapalı gerçekleşen toplantının ardından, TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ heyetleri, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Bu açıklamalarda, sürecin gidişatı ve tarafların tutumu hakkında önemli bilgiler paylaşıldı.
Türk-İş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, yaptığı açıklamada, işçi tarafının 27 Şubat tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na kendi tekliflerini ilettiklerini hatırlatarak, işveren tarafının bugünkü toplantıya herhangi bir yeni teklif sunmadığını vurguladı. Ağar, “İşveren, bu toplantıda da herhangi bir teklif sunmadı. Bizler, detaylı ve kapsamlı görüşmeler yürüttük, ancak henüz yeni bir öneri alamadık.” dedi. Ayrıca, önümüzdeki hafta yoğun bir çalışma planlandığını ve bu çalışmalar sonucunda işverenden yeni bir teklif beklediklerini belirtti.
Ağar, süreci şu şekilde özetledi: “27 Şubat’ta başlayan ve sendikaların yetkili oldukları iş yerlerinde yürütülen görüşmeler devam ediyor. Sendikalar büyük bir çoğunlukla ara bulucu safhasına geçti ve süreç sona yaklaşıyor. Ara buluculuk süresi toplamda 15 gün olup, 6 gün de uzatma hakkı tanınıyor. Eğer bu süreçte anlaşma sağlanamazsa, grev kararı alınması zorunlu hale geliyor. Grev kararı alındıktan sonra, toplamda 53 günlük yasal süre bulunuyor ve bu zaman dilinde çeşitli gelişmeler yaşanabilir.”
Ağar, önümüzdeki hafta yapılacak olan yeni toplantıya ilişkin beklentilerini şu sözlerle dile getirdi: “Ülkemizin ekonomik ve sosyal şartlarını göz önüne alarak, işçilerimizin geçim şartlarının daha iyi olmasını sağlayacak makul teklifler bekliyoruz. Taraflar arasında uyum ve anlaşma sağlanması adına, bu sürecin sağlıklı ve olumlu bir şekilde ilerlemesini temenni ediyoruz. Eğer yeni teklif gelirse, buna göre tutumumuzu belirleyeceğiz. Ancak, teklif alınmazsa, tekrar bir araya gelmenin anlamı kalmayabilir.”
Grev kararı alınması durumunda, yasal prosedürler çerçevesinde hareket edeceklerini belirten Ağar, “Yasa gereği, ara buluculuk süresi sonunda grev kararı alınabilir. Bu karar uygulamaya konmadan önce, sendikalar kararını alır ve ardından uygulamaya geçer. Uygulama zamanını ise sendikalar belirler. Tüm bu süreçler, yasal çerçeve ve mevzuat kapsamında titizlikle takip ediliyor.” şeklinde konuştu.