2025-2026 Yükseköğretim Akademik Yılı açılışı ve bölgesel iş birliği vizyonu: yenilikçi eğitim, sürdürülebilir ortaklıklar ve akademik gelişim için ilham verici bir başlangıç.
Değerli hocalar, akademisyenler ve sevgili öğrenciler; yeni akademik yılın kapısını aralarken sizlerle bir arada olmanın heyecanını yaşıyorum. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne ve bu gazi mekana hepiniz hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Bu yılın açılışı vesilesiyle hocalarımız, öğrencilerimiz ve üniversitelerde görev yapan tüm personel için hayırlı bir dönemin başlayacağına inanıyorum. Yükseköğretim Kurulumuzun 2025 Üstün Başarı Ödülleri’ne layık görülen bilim insanlarımızı ve üniversitelerimizi tebrik ediyorum. Dün gece ve bugün Şarm El-Şeyh’ten gelen müjdeli haberlerle kalbim sevinçle doldu.
Gazze konusundaki gelişmeleri ve uzun süredir süren ateşkes çabalarını yakından takip ediyoruz. BM Genel Kurulu ve Washington’daki temaslar sonucunda elde edilen mutabakatlar, barış için umut verici bir ivme kazandırdı. Anlaşmanın sahada hayata geçirilmesi için Türkiye olarak active bir rol üstleneceğiz; rehine ve esir takasının sağlanması, insani yardımların ulaştırılması ve gerekli önlemlerin zamanında uygulanması büyük önem taşıyor. Türkiye, Gazze’nin yeniden inşası için uluslararası dayanışmanın merkezinde yer alacak, barış ve istikrarın tesisi için çaba göstermeye devam edeceğiz.
Türkiye’nin koordinasyon rolü ve bölgesel barış çalışmalarına katkısı Bizim amacımız, taraflara güven veren bir diyalog zemini kurmak ve uzun vadeli istikrarı sağlamaktır. Filistin halkının yanında durmaya devam edeceğiz; onları yalnız bırakmıyoruz ve bu dayanışma süreci, bölgedeki güvenlik ve refah için hayati öneme sahiptir. Liderliğimizle birlikte, insani yardımların etkili ve hızlı bir şekilde ulaşmasını sağlayacak mekanizmaları güçlendireceğiz.
Güçlü Bir Görünüm: Bilim ve Eğitimde Yeni Vizyon Hocalarım, öğrenciler ve ilgili tüm paydaşlar, geçmişten güç alarak gelecek için büyük bir vizyonla hareket ediyoruz. Altyapı, eğitim kadrosu, müfredat ve konaklama olanakları başta olmak üzere her alanda yenilikçi bir yaklaşım benimsiyoruz. Cumhuriyet döneminin eğitim yatırımlarıyla yükselen bir güç olarak, yükseköğretim bütçemizin modern ihtiyaçları karşılayacak şekilde güçlendiğini gururla belirtmek isterim. 2002’de 2,5 milyar lirayken, bugün bütçe 488,5 milyar liraya ulaştı.
Üniversitelerimizin sayısı ve küresel hedefler 208 yükseköğretim kurumuna ulaşan Türkiye’de, 81 ilde yaygın bir ağ kuruldu. Vakıf ve devlet üniversitelerinin dengeli dağılımı sayesinde, herhangi bir ailenin maddi durumundan bağımsız olarak gençlerimiz artık kendi bölgelerinde de yükseköğretime ulaşabiliyor. 2029 hedeflerimiz arasında, en az iki üniversitenin ilk 100, en az onunun ilk 500 arasında yer alması var. Bu süreçte, akademik özgüven ve kalitenin teşvik edilmesi için gereken adımlar atılıyor.