Zayıflama iğnesinin gerçeğini inceleyin: kolay incelme iddiaları ve olası riskler. Sağlıklı destek için ipuçları ve dikkat edilmesi gerekenler.
Sosyal medyanın etkisiyle son dönemlerde gündeme gelen GLP-1 ve GIP analogları, diyabet tedavisindeki rolünün yanı sıra kilo verme sürecine olan etkileriyle de sıklıkla konuşuluyor. Türkiye’ye de “iğneyle incelme” trendinin taşınmasına yol açan bu ilaçlar, zayıflama iddialarıyla talebi artırıyor.
Zayıflama iğneleri talep görüyor Birçok kişi, birkaç kilo fazlasını hızlı bir biçimde atmak amacıyla bu enjeksiyonları kullanmak istiyor. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sibel Işık, ilaçların yalnızca doktor kontrolünde ve bütüncül bir yaklaşım gerektirdiğini vurguluyor: Yaşam tarzı değişiklikleriyle desteklenmediği sürece sürdürülebilir bir değişiklik mümkün değildir. Dr. Işık, obezitenin artık bir halk sağlığı sorunu olduğuna dikkat çekerek Sağlık Bakanlığı’nın tarama programları kapsamında yaklaşık 6 ay içinde 15 milyon kişinin tarandığını, 3 milyona yakın kişinin obezite açısından riskli bulunduğunu belirtiyor. Hem estetik kaygılar hem de sağlık kaygıları nedeniyle kilo vermek isteyenlerin sayısının arttığını ifade ediyor.
GLP-1 ve GIP analoğu nedir? Zayıflama iğnelerinin Tip 2 diyabet tedavisinde kullanılan enjeksiyonlu ilaçlar olduğunu söyleyen Işık, bu ilaçların GLP-1 (glukagon benzeri peptid-1) hormonunu taklit ederek insülin üretimini artırdığını ve iştahı azalttığını belirtiyor. GIP reseptör agonistleri ise tokluk hissini güçlendirmenin yanı sıra yağ yakımını da teşvik eder. Bazı ilaçlar yalnızca GLP-1, bazıları ise hem GLP-1 hem GIP etkisi taşır. Bu nedenle ilaç seçiminin kişiye özel olması gerektiğini vurgulayan Işık, özellikle hipertansiyon ve kalp hastalığı bulunan bireylerde dikkatli olunması gerektiğini ifade ediyor. Türkiye’de liraglutid, semaglutid ve tirzepatid etken maddeli üç farklı ilacın mevcut olduğunu, uygulamanın cilt altı enjeksiyonla yapıldığını ve günlük ya da haftalık dozlara göre değişebildiğini belirtiyor. İştahı belirgin biçimde azaltan bu ilaçların obezite, insülin direnci, diyabet, kardiyovasküler hastalıklar ve hipertansiyon gibi kronik rahatsızlıklarda fayda sağladığını ifade ediyor.
Yan etkiler ve dikkat edilmesi gerekenler En sık karşılaşılan yan etkiler bulantı, ishal, karın ağrısı, baş ağrısı ve halsizlik olarak sıralanıyor. Nadiren pankreatit, retinopati ve bağırsak tıkanıklığı gibi daha ciddi durumlar da gelişebiliyor; bu nedenle ilaçların mutlaka doktor gözetiminde kullanılması gerektiğini vurguluyor.
Yanlış beslenme süreci olumsuz etkileyebilir Zayıflama iğnelerinin iştahı baskılaması, buna bağlı olarak yetersiz ve dengesiz beslenmeye yol açarsa kilo kaybı süreci sekteye uğrayabilir. Bu nedenle diyetisyen desteğinin büyük önemi olduğunu söyleyen Işık, ayrıca fiziksel aktiviteyle desteklenmeyen bir sürecin yavaş ilerlediğini belirtiyor. Düzenli yürüyüşler ve evde yapılabilecek egzersizler kilo kaybını destekliyor.
Kalıcı sonuçlar için yaşam tarzı değişikliği şart Uzm. Dr. Işık, “GLP-1 ve GIP analogları, obezite tedavisinde devrim niteliğinde bir gelişme olabilir; ancak uzun vadeli etkinlik, güvenlik ve hasta uyumu dikkatle izlenmelidir. İğne ile gelen incelik cazip olabilir ama sağlıklı kilo vermenin en kalıcı yolu dengeli beslenme, hareketli yaşam ve tıbbi destekle sürdürülebilir bir yaklaşım benimsemekten geçer.”