Zade Dirani ile Doğu ve Batı kültürel diyalogunu müzikle keşfedin: sınırları aşan ritimler, ezgiler ve eşsiz ilham.
Ürdün doğumlu piyanist ve besteci Zade Dirani’nin müziği, kökenlerin derinliklerinden gelen bir köprü kuruyor. Doğu ile Batı’nın zengin geleneklerini tek bir potada eriterek dinleyiciyi evrensel bir hikâyeye davet eden bu sanatçı, aynı zamanda UNICEF İyi Niyet Elçisi olarak da sosyal sorumluluk projelerini sahneye taşıyor.
Gençlik yıllarında Lübnan, ABD, Birleşik Krallık ve Fransa gibi farklı ülkelerin müziklerinden etkilenerek şekillenen zevki, Dirani’nin eserlerine yansıyor. Diyalog ve karşıtlıkları bir araya getiren müziği, dinleyicileri sadece duygusal bir yolculuğa çıkarmakla kalmıyor; kimlikler arasındaki köprüleri de güçlendiriyor. Her performansında sahneye yönelik güvenli ve samimi bir enerji yayıyor, bu enerji, izleyiciyle kurduğu etkileşimin merkezinde duruyor.
Kendini bir anlatıcı olarak tanımlayan Dirani, müzikal dilini değişmez kalarak içten gelen duygularla şekillendirdiğini belirtiyor. Doğu’ya olan içsel sevgi ile Batı’nın mantıksal yaklaşımını zihninde birlikte taşıyor; bu dengenin yaratıcı süreci beslediğini ifade ediyor. “İçgüdülerinle çalmak, en sade anlarda bile zarafeti ortaya çıkarır.” Bu yaklaşım, klasik eğitimden gelen teknik altyapıyı da teklifsiz bir özgünlükle kullanmasına olanak tanıyor.
UNICEF ile yürüttüğü çalışmalar, müziğin insanları bir araya getirme gücünü vurguluyor. Dirani, barış ve birliktelik temasını, her performansında yeniden ve net bir şekilde hatırlatıyor. Müziğin evrenselliği, tüm ayrımların geçici ve yapay olduğuna dair inancı pekiştiriyor.
Sahnede derin bir terapötik yön olduğuna inanan Dirani için konserler sadece bir gösteriden ibaret değil; ortak bir deneyim ve iyileşme sürecinin bir parçası. Sahneye adım attığında, kişisel kırılganlığı ve maske olmadan olan enerjiyi paylaşıyor; bu da izleyiciyle kurulan bağın güçlenmesini sağlıyor. Her performans, müziğin birliği ve neşeyi yeniden hatırlattığı canlı bir buluşma olarak değerlendiriliyor.