Yürüyüş: Zihin Sağlığını Akışa Sedükleştiren Doğal Terapi

Yürümek sadece adımların sayısını doldurmakla kalmaz; zihni de hareketlendirir ve ruh halini olumlu yönde etkileyen güçlü bir doğal terapi olarak görülür. Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, düzenli yürüyüşün serotonin, dopamin ve endorfin gibi mutluluk hormonlarını artırdığını, aynı zamanda stres hormonunu düşürdüğünü belirterek bu etkiyi vurgular. Net ifadesiyle: kısa bir yürüyüş bile beyinde antiv depresan etkisi yaratır ve bazı uzmanlar bunu “hareket eden terapi” olarak adlandırır.

Anahtar kelime değişimi: motivasyon yerine rutin. Ormanda, kıyıda ya da parkta yürürken beynin alfa dalgalarını artırdığını söyleyen Demir, yeşilin tonları, kuş cıvıltısı ve rüzgârın yapraklarla dansı gibi unsurların bedenin tehdit algısını azaltmada rol oynadığını anlatır. Şehir yaşamının gürültüsü ve yapay ışıkları ise stres tepkisini besleyebilir; bu nedenle doğal ortamlar, aynı tempodaki şehir yürüyüşünden bile daha fazla ruhsal dinginlik sunar.

Depresyon döneminde motivasyon düşüklüğü yaygındır; bazen danışanlar “yapmak istemiyorum” diye söyler. Böyle anlarda yürüyüşe başlamanın anahtarı motivasyondan çok rutin olur. Her gün aynı saatlerde kısa bir adımla çıkmak, başlangıçta “yürüyorum diye” değil “kapıdan çıkıyorum” hedefiyle başlamayı gerektirir. Hareket ettikçe motivasyon kendiliğinden gelir; bu, “iyi hissetmek için yürümek” yerine “yürümekle iyi hissetmek” şeklindeki yaklaşımı destekler.

Daha az hareket, daha sık depresyon riski. Hafif ve orta düzey depresyonlarda yürüyüş, terapi ya da ilaç tedavisini güçlendirebilir; ancak kişinin günlük yaşamını sürdürmekte zorlandığı durumlarda tek başına yeterli olmayabilir. Bu durumda profesyonel destek önem taşır. Uzmanın sözleriyle: ekran başında uzun süre geçirmek dopamin sistemini kolay haz’a alıştırır ve bu da gerçek yaşam aktivitelerinden alınan hazı azaltır. Böyle bir döngüyü kırmanın en etkili yolu ise bedeni yeniden devreye sokmaktır.

Yürümek, bazen konuşmaktan bile daha iyileştirici olabilir. Zihinsel iyileşme için bir adım atmak gerekir: telefonu sessize almak, kulaklıkla ritmi dinlemek ya da sadece sessizliğin huzurunu yaşamak. Her adım, beyne “ben hâlâ buradayım, hâlâ hareket edebiliyorum” mesajını gönderir. Ruh sağlığını adım adım iyileştirmek isteyenlere dair kısa bir hatırlatma: yürümek, bazen konuşmaktan bile daha güç vericidir.