YÖK ve Türk Akademisi Mutabakat Zaptı ile Türk dünyasında yükseköğretim için yeni bir istikamet belirleniyor; entegrasyon ve kalite odaklı vizyon.

YÖK ile Türk Akademisi arasında akademik çalışmaların desteklenmesi, ortak projelerin yürütülmesi ve öğrenci ile akademisyen değişim programlarının geliştirilmesi amacıyla bir mutabakat zaptı imzalandı. Törene YÖK Başkanı Erol Özvar, Türk Akademisi Başkanı Şahin Mustafayev ile Türk Akademisi üyeleri katıldı.
Özvar, sağlam temellere oturtulan iş birliklerinin yükseköğretim alanında daha kurumsal bir yapı oluşturacağını vurguladı. Mutabakat Zaptı ile Türk Dünyası devletleri arasında ortak seminerler, forumlar, çalıştaylar ve akademik toplantılar düzenlenmesi hedeflenmektedir; bu sayede insan kaynağı kapasitesinin güçlendirilmesi, bilgi ve uzmanlık paylaşımının sistematikleşmesi amaçlanıyor. Ayrıca, üye devletlerin ilgili kurumları arasında düzenli toplantılar yapılması, akademik unvanların karşılıklı tanınması ve öğrenci-akademisyen hareketliliğinin artırılması gibi konular için somut adımlar atılacak.
Hedefler arasında yükseköğretim, bilim ve teknoloji alanlarında ortak projeler geliştirmek ve uygulamak da bulunmaktadır. Mutabakat Zaptı kapsamında, Türk Dünyası Vizyonu 2040 belgesindeki hedeflerin hayata geçirilmesi için üye ülkelerin çabalarının desteklenmesi öncelikler arasındadır.
Üye Ülkelerin Gelişimine Önemli Katkılar Verecektir Özvar, Türk Dünyası Yükseköğretim Alanı kurulması yönündeki teklifin Şuşa’daki 8. Eğitim Bakanları Toplantısı’nda bakanların desteğini aldığını hatırlatarak, Gebele’de 7 Ekim 2025’te gerçekleştirilen Türk Devletleri Teşkilatı 12’nci Devlet Başkanları Zirvesi’nde bildirinin 92. Maddesiyle bu teklifler; devlet başkanlarının onayına sunulduğunu belirtti. Bu çerçevede, teşkilat bünyesinde üye ve gözlemci ülkelerin birleşik iradesinin Türk Dünyası Yükseköğretim Alanı’nı güçlendireceğini ifade etti. Üniversite, akademi ve enstitülerin birbirleriyle daha yakın temas kurmasının, bilimsel etkileşimi artırmasının ve nihayetinde üye ülkelerin kalkınmasına katkı sağlamasının fedakârlı bir hedef olmadığını vurguladı. Türk Akademisi’nin bu süreçte üstleneceği önemli ve geniş kapsamlı görevler olduğuna dikkat çekti ve YÖK olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da akademiyi desteklemeye devam edeceklerini ifade etti.