Yılın ilk dokuz ayında kadına karşı şiddet ve kadın cinayetlerini istatistikler ve olay öyküleriyle ele alan kapsamlı bir analiz.
Bir ay içinde yaşanan olaylar ve son veriler, kadına yönelik şiddetin sosyal boyutunu net biçimde ortaya koyuyor. Özellikle ev içi şiddet ve tanıdık erkekler üzerinden gerçekleşen saldırılar, kadınların güvenliğini tehdit eden önemli göstergeler olarak ön plana çıkıyor. Yalnızca eylül ayında kadınların %63’ünün kendi evlerinde katledildiği kayıtlara geçti. Bu dönemde 5 kadın kamusal alanlarda, 2 kadın ise iş yerinde yaşamını yitirdi.
Raporlardan elde edilen bulgular, kurbanların büyük çoğunluğunun tanıdıktıkları kişiler tarafından hedef alındığını gösteriyor. Aile içinden olanlar toplam 11 vakaya, boşanma veya boşanma aşamasında olanlardan 4’üne, ayrılmak veya reddedilmekte olanlardan 3’üne karşı kışkırtıcı ve öldürücü bir şiddetle karşı karşıya kalmış.
Ocak–Eylül 2025 dönemini kapsayan veriler ise 290 kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü işaret ediyor. Bunların 219’u kadın cinayeti, 71’i ise şüpheli ölüm olarak kayıtlara geçti. Bu dönemdeki vakaların dramatik özelliği, olayların çoğunun tanıdık kişiler tarafından gerçekleştirilmiş olmasıdır.
Önce eşine yönelik trajik bir vakayla başlayan haber Yalova’nın Altınova ilçesinde, geçici ayrılık sürecindeki çift arasında yaşanan tartışma, silah büyütücü bir çatışmaya dönüştü. Eşiyle ayrı yaşadığı belirtilen 39 yaşındaki Belgin A.’ya karşı ateş eden kocanın niyeti belirsizdi ve olay sonrasında yakalanan şüpheli tutuklandı. Tanıklar, ilk vuruşun göğsünden geldiğini, tüfeğin takılıp tutukluk yapmasının ardından baş vurulduğunu ifade ediyorlar.
Bir diğer trajedi ise kısa sürede alımlandı Denizli’de 42 yaşındaki Tunay Acar, 20 gün önce evlendiği eşi Keziban Acar’ı aynı tüfekle öldürüp intihar etti. Olayın yaşandığı apartmanda yaşayanların ifadeleri, eşinin dehşet verici bir anla karşı karşıya kaldığını gösteriyor. Olayın ardından evde bulunan kayıp oğlu ise dışarıda konumlandı.
TÜİK’in “Türkiye Kadına Yönelik Şiddet Araştırması” verileri genel olarak şu sonuçları işaret ediyor: Kadınlar yaşamlarının belirli dönemlerinde en yoğun biçimde fiziksel veya psikolojik şiddetle karşı karşıya kalabiliyor. Özellikle 35–44 yaş grubundaki fiziksel şiddet vakaları yüksek olurken, psikolojik şiddet en çok boşanmış kadınlarda tespit ediliyor. Genç kadınlar ise dijital alanda şiddete maruz kalma riskiyle karşı karşıya kalıyor. Genel motivasyon olarak ise erkeğin öfke kontrolünün temel neden olarak öne çıktığı belirtiliyor.
Not: Haber içeriği Türkiye’deki kayıtlara ve resmi istatistiklere dayanmakta olup, olaylar yereldir ve farklı ilçelerde gerçekleşen vakaları içermektedir. Bu özet, kadına yönelik şiddetin boyutlarını ve toplumun bu konudaki duyarlılığını yansıtmayı amaçlar.