Yaşlı kadının doğal gübreyle yapraklardan dönüştürdüğü kompost hikayesi: Cemile Kayaoğlu’nun sürdürülebilir geleneklere dair ilham veren yolculuğu.

İstanbul’un yanı başında veya şiir gibi bir atmosferde değil; Edirne’nin sakin sokaklarında, sonbaharın yaprakları toplanarak yeniden hayat buluyor. 70 yaşındaki Cemile Kayaoğlu, her yıl yaprakları tek tek süpürüp topluyor ve bu topladığı yaprakları bahçesinde 60 santimetre derine gömmeyerek doğal, humuslu bir gübreye dönüştürüyor. Bu gelenek, onun çevreye ve köklü hatıralara olan bağlılığını ortaya koyuyor.
Bulgaristan’dan göç etmiş olan Kayaoğlu, 1991’de şimdiki evine yerleştiğinden beri aynı özeni gösteriyor. 34 yıldır aynı sabır ve dikkatle sokaklardaki yaprakları toplama alışkanlığını sürdürüyor; bu alışkanlığın kökeninin çocukluk yıllarına, annesinin öğütlerine dayandığını söylüyor. Topladığı yaprakları, kendi imkânlarıyla kurduğu bu bahçeye taşıyarak kompost gübre üretimine yöneltiyor; böylece domates, soğan, marul, kabak ve patates gibi sebzeler kendi kendini besleyen bir ekosistem içinde yetişiyor. Kayaoğlu, bu süreçte dünyaya ve tarıma dair öğrendiği bilgileri bugün hâlâ uyguluyor.
“Topladığım yaprakları 60 santim derine gömüyorum. Zamanla humuslu gübre oluyor. Her sene bunu yapıyorum,” diyor. Bahçesinde gördüğü değişime şaşıran komşularına da ilham kaynağı olan bu uğraş, onun için sadece bir tarım yöntemi değil, yaşam biçimi haline gelmiş durumda. Domateslerden soğana, maruldan kabak ve patateslere kadar her şeyin daha verimli yetiştiğini ifade ediyor.
Çamlık bölgesinden görülebilen bu bahçe, yıllar içinde bir doğal üretim alanına dönüşmüş. Kayaoğlu’nun yaprakları kaçırmamak için uykusuz kaldığına dair sözleri, “Herkes kendinden sorumlu. Benim kafam böyle esiyor, böyle yapıyorum,” şeklinde özetleniyor. 1991’de edinilen arazinin başlangıçtaki çöplük görünümünden, bakım ve özenle bir gül bahçesine dönüşmesi, çevreye duyulan sorumluluğun ve geleneklerin canlı tutulmasının somut bir kanıtı olarak öne çıkıyor. Yapraklar gerçekten çok kıymetli.