Vatikan’da yeni papa seçimi ve tarihi anlar hakkında detaylı bilgiler. Katolik dünyasının önemli gelişmelerini ve heyecan dolu süreci keşfedin.
Vatikan’da düzenlenen 3’üncü oylamada, uluslararası arenada büyük yankı uyandıran yeni papa seçimi gerçekleşti. Bu önemli olayda, Amerika Birleşik Devletleri’nden Kardinal Robert Francis Prevost, yeni papa olarak ilan edildi. Prevost, böylece ABD kökenli ilk papa unvanını kazandı ve Papa 14’üncü Leo adını tercih etti.
Sistina Şapeli’nde yapılan seçimlerin ardından, beyaz duman yükselmesiyle birlikte Aziz Petrus Meydanı’nda büyük bir coşku yaşandı. Çanlar çalınmaya başladı ve meydandaki kalabalık, yeni papanın seçildiğine dair sevinç ve gurur dolu tezahüratlarla dolup taştı. İtalyanca “Viva il Papa” yani “Çok yaşa Papa” sloganları, meydanda yankılanırken, halk yeni liderlerini büyük bir sevgiyle karşıladı.
Resmi açıklama ile birlikte, bir kardinal tarafından yapılan duyuruda, “Habemus papam” yani “Bir papamız var” ifadesi kullanıldı. Bu tarihi anlarda, 69 yaşındaki Kardinal Robert Francis Prevost’un yeni papa olarak seçildiği açıklandı. Prevost, aynı zamanda Katolik Kilisesi’nin 267. lideri olarak kayıtlara geçti ve tarihteki ilk ABD’li papa unvanını elde etti.
Papa Prevost, Aziz Petrus Bazilikası’nın balkonundan meydandaki kalabalığa seslenerek, İtalyanca “Barış sizinle olsun” diyerek halkı selamladı. Selefi Papa Francis’e olan saygılarını belirten Papa, “Papa Francis’in Roma’yı kutsayan o nazik sesini kulaklarımızda tutalım. Papa Francis, Paskalya sabahı Roma’yı kutsarken, tüm dünyayı da kutsamıştı. Bu güzel geleneğin devamını getirmeme izin verin. Tanrı hepimizi koşulsuz seviyor. Kötülük asla galip gelmeyecek” sözleriyle umut dolu mesajlar verdi.
Konuşmasında, inananları sevgi ve şefkatle hareket etmeye çağıran Papa, Katolik Kilisesi’nin köprüler kuran ve diyalog yoluyla birlik inşa eden bir kurum olması gerektiğine vurgu yaptı. “Hep birlikte misyoner bir kilise olmayı hedeflemeliyiz. Köprüler ve diyalog kuran bir kilise” diyerek, birlik ve beraberliğin önemine değindi.
Prevost’un kariyerinin büyük bir bölümünü Güney Amerika’da misyoner olarak geçirdiği biliniyor. Son olarak, Vatikan’daki piskopos atamalarıyla ilgilenen bir ofisin başında bulunan Kardinal, geçtiğimiz günlerde verdiği röportajda kendisini hâlâ misyoner olarak gördüğünü ifade etmişti. İki günlük süren konklav sonunda, kendisini seçen kardinalere teşekkür eden Papa, Güney Amerika’daki görevi sırasında Peru’da kendisine yardımcı olan çalışma arkadaşlarına İspanyolca teşekkür etti.
ABD Başkanı Donald Trump, Kardinal Prevost’un papa olarak seçilmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Kardinal Robert Francis Prevost’u yeni papa olarak kutluyorum. Bu, ABD için büyük bir gurur kaynağı ve tarihi bir an. İlk ABD’li papa olarak ortaya çıkması, ülkemiz adına oldukça anlamlı. Papa 14’üncü Leo ile tanışmayı dört gözle bekliyorum” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, Papa Francis’in 21 Nisan’da vefat etmesinin ardından, dünya genelinden 133 kardinal, yeni papayı seçmek üzere Sistina Şapeli’nde gerçekleştirilen konklava başladı. 7 Mayıs’ta başlayan seçim süreci, iki gün süren yoğun çalışmalar sonucunda tamamlandı ve yeni papa kamuoyuna açıklandı.