Van Gölü Havzası’nda su ve iklim dengesine ilişkin acil uyarı: değişen doğal dengeyi anlık reaksiyonlarla ele alıyoruz.
Son yıllarda küresel ısınmanın etkileri, Türkiye’de de su kaynaklarını baskın biçimde etkiliyor. Van Gölü Havzası bu değişimin en net gözlemlendiği bölgelerden biri olarak öne çıkıyor. Prof. Dr. Alaeddinoğlu, yağışların azalması ve buharlaşmanın artması nedeniyle göl ekosisteminin artık baskı altında kaldığını ifade ediyor. 2024 yılında bazı dönemlerde yağışlar nispeten yeterli olsa da genel tablo 2025 için endişe verici olarak değerlendiriliyor.
Gölün doğu kıyılarında haritalarda bile görülebilen değişimler dikkat çekiyor. Doğu kıyılarındaki akarsuların taşıdığı sular azalırken, gölün sığ alanlarında çekilmeler 2-3 kilometreye kadar uzamış durumda. Alaeddinoğlu, doğu kesimlerinde küçük ama kalıcı görünen değişikliklerin gölün şekline de yansıdığını vurguluyor: “Van Gölü’nün doğu kıyıları, eski şekline göre belirgin biçimde farklılaşıyor.”
Kuraklık süresi üç aya kadar uzadı. Geçmişte bir aylık kuraklık dönemlerinin artık 3 aya kadar sürdüğünü belirten bilim insanı, bu sürecin göldeki çekilmenin daha netleşmesini sağladığını ifade ediyor: “Önceden 1.5–2 ay arasında değişen kuraklık şimdi 3 aya ulaşıyor.”
Gezici siklonların etkisi azaldı mı? Van Gölü Havzası’ndaki yağış düzeninin bozulduğuna dikkat çeken Alaeddinoğlu, gezici siklonların artık düzenli yağış getiremediğini belirtiyor. Bu durum göl ekosistemi için ciddi bir tehdit olarak görülüyor: “Artık zaman zaman yağış bile bırakmayan hava sistemleri, bölgenin su dengesini olumsuz etkiliyor.”
Hızlı değişim karşısında acil önlem çağrısı. İklim değişikliği ve plansız su kullanımı gibi etkenler gölün geri dönülmez bir aşamaya gitmesini engellemek için erken müdahaleleri gerektiriyor. Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “Gelecek yıllarda benzer hava hareketlerinin sürmesi durumunda buharlaşma daha da artacak; sıcaklıklar yükseldikçe alan kaybı da hızlanacak.” diyerek ekolojik ve sosyoekonomik krizin kapıda olduğunu vurguluyor.