DOLAR
42,7017
EURO
50,2599
ALTIN
5.924,29
BIST
11.348,83
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
15°C
İstanbul
15°C
Açık
Perşembe Az Bulutlu
13°C
Cuma Az Bulutlu
14°C
Cumartesi Çok Bulutlu
14°C
Pazar Çok Bulutlu
14°C

Üzgünüm, Bebeğim: Dayanışmanın Işığında Travmalarla Yüzleşen Bir Yolculuk

Üzgünüm, Bebeğim: Dayanışmanın Işığında Travmalarla Yüzleşen Yolculuğunuzda umut, dayanışma ve iyileşme rehberiniz.

Üzgünüm, Bebeğim: Dayanışmanın Işığında Travmalarla Yüzleşen Bir Yolculuk
14.12.2025 08:34
A+
A-

Yaşanan zor deneyimlerin ardından her bireyin toparlanma süreci farklı biçimde ilerliyor. Bu sene Sundance Film Festivali’nde Waldo Salt Senaryo Ödülü’nü kazanan “Sorry, Baby/Üzgünüm, Bebeğim” bu farklılıkları temelde umut ve dayanışma üzerinde kuruyor. Eva Victor’un ilk uzun metrajı olarak karşımıza çıkan bu yapım, yazıp yöneten ve başrolü üstlenen bir öyküyü karanlık bir gerçeklikle buluşturuyor. Oscarlı Barry Jenkins’in desteğiyle oluşan yaratım süreci, Victor’un anlatım zenginliğini pekiştiriyor. Jenkins, Charlotte Wells’in “Aftersun” yapımcılığını da üstlenmiş olan bir güç olarak projeye yön veriyor.

Film, Agnes adındaki genç kadının, İngiliz edebiyatı üzerine yüksek lisans yaptığı sırada deneyimlediği cinsel tacizin ardından yaşadığı travmayı merkezine alıyor. Zaman içinde geçmiş ve şimdi arasındaki geçişler, zihninde ve bedeninde yarattığı izleri izleyiciye taşıyor. Victor’un nereden geldiğini, sakin ve ölçülü bir üslupla aktarması, anlatının duygusal etkisini güçlendiriyor; Me Too hareketinin sakin ve mizahi yönleriyle harmanlanan bir ton ortaya çıkıyor.

Agnes’in utancı ve korkusu, toparlanma sürecinin önündeki büyük engeller olarak görünse de, onun içindeki dayanıklılık da görünür oluyor. Üniversite yıllarındaki baskılar, mekânın ve hatıraların ona hatırlattığı zor anlar hâlâ günlük hayatının bir parçası olsa da pes etmemeyi seçiyor. En yakın arkadaşı Lydie ile olan bağı, bu süreçte bir destek ağına dönüşüyor; New York’ta yaşayan arkadaş sık sık ziyaretlerini sürdürüyor ve aralarında yargılamadan süregelen bir dinleme alışkanlığı gelişiyor. Bu birleşim, Agnes’in kendi iyileşme yolunda adımlar atmasına olanak tanıyor.

“Üzgünüm, Bebeğim” yalnızca karanlık bir manzara sunmuyor; dayanışmanın gücüyle ilerleyen bir rehabilitasyon sürecinin izlerini taşıyor. Ağır zorluklara rağmen Agnes, hayatla bağını tamamen koparmıyor ve ileriye doğru küçük adımlarla yürümeye devam ediyor. Filmin kapanış sahnesi, adeta bu duruluğu ve ihtiyacı özetliyor: Bir bebeğe yönelen basit bir cümle, birbirine sahip çıkmanın ve ortak paylaşımın ne kadar kıymetli olduğunun altını çiziyor.

Eva Victor ise komedi kökenli olmasının antep uzantısını oyunculukta da hissettiriyor; bu yönü, filmin mizahını dengeliyor ve karakterin içsel dünyasını daha erişilebilir kılıyor. Ekipteki önemli isimler arasında Naomi Ackie, Lucas Hedges, Louis Cancelmi ve John Carroll Lynch yer alıyor; her biri Agnes’in yolculuğuna farklı tonlar katıyor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.