Uşak’ın tarihi ve doğal zenginliklerini Blaundos’tan Karun Hazinesi’ne uzanan bir keşif yolculuğu ile keşfedin.
Bugün Uşak, zengin geçmişi ve büyüleyici doğasıyla Türkiye’nin keşfedilmeyi bekleyen şehirlerinden biri olarak öne çıkıyor. Bölgede gezilecek pek çok noktaya rastlamak mümkün: Blaundos Antik Kenti’nden Ulubey Kanyonu’na, Clandras Köprüsü’nden Karun Hazinesi’ne kadar gezginleri büyüleyen duraklar bulunuyor.
Tarihle iç içe Birinci durak olarak ön plana çıkan Blaundos Antik Kenti, M.Ö. 3. yüzyıla uzanan köklü bir mirasa sahip. Helenistik dönemin izlerini taşıyan şehir, Büyük İskender’in seferleri sırasında kurulan yerleşimlerden biri olarak biliniyor. O dönemdeki nüfusun yaklaşık 6 bin olduğu rivayet edilir. Zamanla Bizans ve Osmanlı dönemlerine de tanıklık eden bu bölge, doğası ve tarihî dokusuyla konuklarını büyülemesini sürdürür.
Bir başka doğa harikası olan Ulubey Kanyonu, yaklaşık 77 kilometrelik uzunluğu ile ülkenin en etkileyici kanyonlarından biridir; ABD’deki Grand Kanyon’dan sonra dünyanın en büyük ikinci kanyonu olarak da anılır. Uşak’ın Karahallı ilçesindeki Clandras Köprüsü ise Frigler Dönemi’nden kalan köprülerle zengin bir geçmişe sahip. Muhteşem müze Uşak’ın tarihî zenginliklerini gözler önüne seren müze, Lidya Kralı Karun’un hazinelerine ev sahipliği yapar. Özellikle hikayelere konu olan ve daha önce iki kez çalınarak yurt dışına götürülen olan Kanatlı Denizatı Broşu, 2018 yılından bu yana Uşak Müzesi’nde sergilenerek ziyaretçilere sunuluyor. Ayrıca bölgenin kültürel dokusu halı dokumacılığıyla da dikkat çekiyor; Uşak halısının kök boya ve yüzlerce ilmekten oluşan Madalyon deseni, coğrafi olarak tescillidir ve müze çevresinde ziyaretçilere eşlik eder.