Ümitli Ev Sahibi’nin kira ayrımcılığı iddialarını ve yasa çerçevesini emeklilik, meslek kriterleriyle birlikte inceliyoruz.
İstanbul’un Ümraniye ilçesindeki bir daire için mal sahibinin talepleri sosyal medyada tepki çekti. İlan açıklamasında yer alan ifadeler, emeklilik, yaşa ve gelir durumuna dayalı ayrımcılık iddialarını gündeme taşıdı. Mal sahibi, emeklilerin maaşına haciz konulamadığı için onları tercih etmediğini belirtti ve kiralama sürecinde ek belgeler talep edeceğini açıkladı.
İlan sahibi ayrıca yalnızca devlet memuru veya kurumsal çalışanlara kiralama yapacağını ve tahliye taahhütnamesi koyacağını da belirtmiş. Buna ek olarak adli sicil kaydı, Findex kredi notu ve iş yerinden maaşında haciz olmadığını gösteren belge istemeyi gündeme getirdi. Bu davranışlar, ayrımcılık yasağına aykırı olup olmadığı açısından tartışmalar başlattı.
Birçok kişi, bu tür taleplerin yasal sınırlarını sorguluyor. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun daha önce bu tür ilanlara karşı cezalar verdiğini hatırlatan uzmanlar, mal sahiplerinin ve emlak işletmelerinin ayrımcılık yasağına maruz kalabileceğini belirtiyor. Yaş, medeni durum veya meslek gibi kriterlere dayalı ayırımcılığa ilişkin cezalar geçmişte uygulanmıştır.
Bu tür durumlarla karşılaşanlar için yol haritası nasıl olmalı? Bu tür şikayetler İHEK’e iletilmeli ve kurum, ilanı yayımlayan kişi ya da emlak işletmesi hakkında inceleme yapmalıdır. İlanı veren platformlar da bu süreçte sorumlu tutulabilir. 6701 sayılı Kanun çerçevesinde ayrımcılık talimatını uygulamanın yasa dışı olduğu ve ihlallerin cezai yaptırımlara yol açtığı vurgulanır. Bu kapsamda daha önce mal sahiplerine ve platformlara çeşitli miktarlarda cezalar uygulanmıştır.
Ceza miktarları geçmişte nasıl şekillendi? Önceki yıllarda cezaların mal sahiplerine yaklaşık 6.000 TL, platformlara ise yaklaşık 90.000 TL seviyesinde olduğu görülmüştür. Şu an için yeni bir şikâyet halinde rakamların nasıl değişeceği izlenecek.
Talepler her zaman yasal mı? Mal sahiplerinin istekleri bazı durumlarda hâlihazırda yasal olsa da, bazı talepler her zaman yasal olarak kabul edilmeyebilir. Örneğin kredi notu veya kefil istemek gibi taleplerin hukuki sınırları ve uygulanabilirliği durumdan duruma değişiklik gösterebilir.
Güvenceye dair ihtiyaca vurgu yapılıyor Mal sahipleri, kiraların ödenmemesi durumunda açılan tahliye davalarının uzun sürmesi ve uğranabilecek maddi kayıplar nedeniyle her iki tarafı koruyacak güvenceye ihtiyaç olduğuna işaret ediyor. Hem kiracıyı hem de mal sahibini korumaya yönelik güvenli sistemler geliştirmek gerektiği düşüncesi öne çıkıyor.